Kovuşturmaya Yer  Olmadığı Kararı

“Ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar”a değinmeden evvel, takipsizlik kararı denilen, “kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı tanımlamak yararlı olacaktır. Ayrıca kanunların kovuşturmaya yer olmadığında dair kararlar için yaptığı hukuki düzenlemeler, ek kovuşturma kararları için de geçerlidir.

Dolayısıyla bunların arasında mahiyet farkı ve doğurdukları sonuç bakımından bir fark yoktur; ama aralarında şekil ve usul farkı vardır.

Hazırlık soruşturması sonucunda soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmada;

1-) Suç ve suç unsuruna rastlanmamışsa;

2-) Suçun işlendiğine dair, kamu davası açmaya yeterli delil bulunamamışsa;

Soruşturmanın kamu davası açılmasına gerek kalmadan sona erdirildiğine dair karara, “takipsizlik kararı” ya da “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” denmektedir.

Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı

Ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar da bir tür kovuşturmaya son veren karardır.

Suç şüphesinin mevcudiyeti ile adli makamlarca doğrudan ya da adli kolluk vasıtasıyla yapılan araştırmalar sonucunda kamu davasını açmak için gerekli ve yeterli şekilde suç şüphesine ulaşılmışsa, düzenlenecek iddianame ile bu suça bakmakla görevli ve yetkili mahkemeye kamu davası açılır. Bu iddianame ile suçun soruşturma safhasından kovuşturma safhasına geçilir. Bu safha suçun sanık ya da şüphelilerinin muhakeme edildiği (yargılandığı) safhadır. Bu aşama nihayetinde bir ceza mahkemesinde ya da kanun yolu mercilerinde, kararın kesinleşmesine kadar yapılan muhakeme şeklinde devam edebilir.

Birden fazla şüphelisi bulunan bir suç hakkında yapılan araştırmalar sonucunda, bu şüphelilerin tümü hakkında kamu davasını açacak yeterlikte suç şüphesi varsa hepsi adına aynı fiilden veya her birisi için başka fiillerden iddianame düzenlenerek muhakeme edilmeleri bir ya da birden fazla iddianameyle talep olunabilir. Bir tek suçtan dolayı hepsi hakkında düzenlenecek iddianamede, bunların suçu ya organize olarak ya da birlikte yani suça iştirak ederek (katılarak) suçun işlenmiş olacağına değinilerek, gerekli cezalarla cezalandırılmaları kamu adına iddia ve talep edilebilir.

Fakat yapılan soruşturmada birden fazla şüphelisi olan bir suçta, bunların bir kısmının suçu işlediklerine dair kamu davası açacak bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı durumda ikili bir ayrım söz konusudur. Kamu davası açılmasını gerektiren şüphe bulguları elde edilen kişiler hakkında iddianame düzenlenirken, bu dosyadan ayrıştırılan kişiler hakkında, iddianame dosyasına ek olduğunu ortaya koymuş olmak için verilen takipsizlik ya da kovuşturmaya yer olmadığına dair karara, “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” denmektedir.

Kararın Niteliği ve Kanun Yolu

Tüm kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlarda olduğu gibi, “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar”da Cumhuriyet Başsavcısı ya da görevlendirdiği Cumhuriyet Savcısınca yapılan işlemler olduğu için;

1-) İtirazı mümkün kararlardandır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK’ya) göre kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresindeki ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yer sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. CMK’nın 172/1 maddesine göre, kararda kovuşturmaya  yer olmadığına dair “Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.” Sulh ceza hâkimliği 15 gün içinde yapılan itirazı kabul ederse kamu davası açılması gerekecek; reddederse, kovuşturmaya yer olmadığında dair kararın geçerliliği devam etmiş olacaktır.

2-) CMK’nın Ek kovuşturmaya yer olmadığına “karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir.” İfadesi alınmayan ya da sorguya çekilmeyen şüpheli ya da sanığa bu tebligat yapılmamakta, böyle durumlarda gerekli yazılar; idari ya da disiplin işlemleri yapmayı ya da yapmamayı takdir etmesi için, kişilerin varsa çalıştıkları kamu kurumuna yazılmaktadır. Ancak yasal hak mahrumiyetlerinin düzeltilmesine ya da iade edilmesine imkan verecek kararların, kurumlarınca ilgili kişilere tebliğ edilmesi gerekli olmalıdır.

3-) Aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmesi şarttır. Ayrıca, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.


Dikkat                                        :
1-)  Bu makalenin, yasalara uygun şekilde kaynak gösterilip atıf yapılarak kullanılması hariç, rızamız ve iznimiz alınmadan başka yerlerde yayımlanamayacağını ve kullanılamayacağını hatırlatmak isteriz. Bu hususta Yasal Uyarı sayfasını da kontrol edebilirsiniz.

2-) Bu makaleye atıf yapılması halinde:

            “Ek Kovuşturmayı Yer Olmadığı Kararının Anlamı, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..”

Şeklinde kaynak gösterilmesi gerekmektedir.

3-) İznimiz ve rızamız alınması kaydıyla diğer kullanımlarda da mutlaka

“Kaynak: Hukuki Yaklaşım, …………………, erişim tarihi: ../../20..”
Önceki YazıAsıl Borçluya Başvurmaksızın Kefile Borç Yöneltilebilir mi?
Sonraki YazıBorçlunun maaşının tamamına haciz konulabilmesi mümkün müdür?