Soru İçeriği/Özeti: Değer olarak 2017 için 3.600,00 TL sınırının altındaki tüketicinin korunması kapsamındaki uyuşmazlıklarda izlenmesi gereken usul nedir ve tüketici hakem heyetlerine başvurmadan icra takibi başlatılabilir mi?  Başlatılabilir ise usulüne uygun yapılan itiraz ile takibin durması durumunda itirazın iptali davası açılabilir mi?

Cevap:

Tüketici; kanuni tanımıyla ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Önemli olan husus kişinin ticari faaliyetiyle ilgili işlemleri sebebiyle tüketici sayılamayacağı ve bu sebeple tüketici haklarından yararlanamayacağıdır.

Tüketici uyuşmazlıklarında 6502 Sayılı Kanun’un 68. Maddesi gereğince, Tüketici Mahkemesine başvurabilmek için uyuşmazlık miktarında belli bir sınır kabul edilmiştir. Buna göre değerleme oranlarına göre, 2017 yılı için 3.600,00 TL sınırın altındaki uyuşmazlıkların çözümü için tüketici mahkemesinde dava açılamayacak; çözüm için başvuru öncelikle tüketici hakem heyetine yapılacaktır.

Dolayısıyla öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvuru aynı zamanda bir şekil şartı olarak zorunlu olup; ileride konu ile ilgili olarak açılabilecek bir dava için de, dava şartıdır. Nitekim bu durum, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2016/5614 K.2016/14133 sayılı kararında “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesindeki açık hüküm sebebiyle tüketici mahkemesinin, uyuşmazlığın esasıyla ilgili karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece de, miktar itibariyle uyuşmazlığı çözme görevinin Tüketici Hakem Heyetinde olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına…” şeklinde dile getirilmiştir.

Tüketici hakem heyetine başvuruyu gerektiren bir husustan ya da olaydan sonra öncelikle icra dairelerine başvuruyla cebri icra yolunu işletmeyi engelleyen yasal bir hüküm yoktur. Tüketici Hakem Heyetine başvurulmadan ilamsız icra takibi açıldığı durumda, borçlu tarafından icra takibine usulüne uygun itiraz yapılmazsa icra takibi işlemine devam edilebilecektir. Ancak borçlu tarafından usulüne uygun bir itiraz yapılırsa ile takip duracaktır.

İcra takibinin durması üzerine, takibin devamı için alacaklı tarafından genel mahkemede itirazın iptali davası açılabilir. Ancak dava değeri sınırının altında olan bir uyuşmazlık için açılacak olan itirazın iptali davasında Tüketici Hakem Heyetine başvurulmamış ise mahkemece dava şartı yokluğundan ret kararı verilecektir.

İtirazın İptali, Tüketici Hakem Heyeti’nden İstenebilir Mi?

Uyuşmazlığın, dava değeri sınırının altında olmasına rağmen tüketici hakem heyetine başvurmadan icra takibi yapılması ve takibe itiraz edilmesi halinde itirazın iptali isteminin nereden isteneceği hususunda, 4077 Sayılı Kanunda ve 6502 Sayılı Kanunda özel bir düzenleme yapılmamıştır.

İcra ve İflas Kanunun 67.maddesine göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Dolayısıyla kanunun emredici hükümleri gereğince itirazın iptali ancak mahkemeden istenebilecektir.

Tüketici Hakem Heyetleri; Anayasa Mahkemesi’nin 31/05/2007 tarih ve 2007/53 esas, 2007/61 karar sayılı kararı gereğince mahkeme niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle mahkeme niteliği taşımayan bir merci olan Tüketici Hakem Heyeti’nden itirazın iptali talep edilemeyecektir.

Tüm bu anlatılanlar sebebiyle icra takibi durması ile itirazın iptali talebiyle Tüketici Hakem Heyeti’ne de başvurulamayacaktır.

Sonuç olarak;

Tüm bu açıklamalar ve anılan emsal Yargıtay içtihadı gereğince Tüketici uyuşmazlıklarında, dava değeri sınırının altında kalan dosyalarda Tüketici Hakem Heyetine başvuru dava şartı olup, izlenmesi gereken öncelikli usul olarak zorunludur.

Buna rağmen, ilk olarak icra merciine başvuru halinde, karşı tarafın itirazı olmazsa cebri icra yolu işletilebilecektir. Eğer icraya itiraz edilecek olursa, tüketici hakem heyetine başvuru ve bu başvurunun reddedilmesi halinde tüketici mahkemesine başvuru esas olacaktır.

Dolayısıyla dava değeri sınırın altında olan uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılmadan icra takibi yoluna gidilmesi ve itiraz ile takibin durması durumunda;

1- Genel mahkemede açılacak itirazın iptali davasında, dava şartı yokluğundan reddine karar verilecektir.

2- Tüketici Hakem Heyeti ise mahkeme olmadığı için itirazın iptali talebiyle başvurulamayacaktır.

Bu nedenlerle miktar sınırının altında olan uyuşmazlıklarda öncelikle Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurulması gerekmektedir.

 

Önceki YazıAnlaşmalı Boşanma Davası ve Boşanma Kararına Karşı Temyizden Feragat
Sonraki Yazıİsim veya Soy isim Değiştirme Hakkı