Genel Bilgi ve Kavramsal Bakış

Günümüzde internet aracılığıyla iletişim önemli bir yere sahiptir. İşleteni ya da sahibi ve iletişim bilgileri belli olan internet sitelerinde yayımlanan yazı, işaret veya resim gibi araçlarla kişilerin hakarete uğramaları halinde belirli olan muhatapları yani hakaret şeklindeki içeriği yazanlar ve paylaşanlar aleyhine cezai yönden Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikâyette bulunmaları mümkündür.

İşleteni veya sahibi ile iletişim bilgiler belli olmayan “sözlük” ya da “forum” gibi siteler için durum biraz daha ayrıntıyı gerektirmektedir. Bu sitelere yazar üyeler de, belli bir rumuzla veya kendilerini bir şekilde gizleyerek, kişiler ya da olaylar hakkında kanaatlerini yazabilmektedirler. Bu yazılar aynı konu veya kişilerle ilgili ise ilgili olduğu bir sayfada forum olarak toplanmak suretiyle paylaşmaktadırlar.

Rumuzla ya da bir şekilde kimlik gizleyerek yazılan yazılarda, yazarın sadece içerik sağlayıcısı (site işleteni veya sahibi) tarafından bilinmesi mümkün olmaktadır. Bu yazıların hakaret içermesi halinde yapılacak olan;

1-) Hakaret içeriğinin kaldırılmasını ve/veya

2-) Hakaretten dolayı adli yönden cezai işlemlerin yapılmasıdır.

Sorumluluğun Kapsamı

Cezai işlemleri duruma göre, yazar ve servis sağlayıcı veya bu suçta bir şekilde dahil olan diğer kişiler hakkında yapılabilecektir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa (TCK’ya) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi kanununa (CMK’ya) göre, herkes işlediği suçtan, burada da internet ortamında yayımlanması için hakaret içeriği yazıp paylaşmaktan sorumludur. 5651 sayılı kanuna göre “İçerik sağlayıcı (da), internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten (dolayısıyla izleyicilerle paylaştığı hakaret içeriği itibarıyla, suça asli iştirak eden ya da birlikte suç işleyen olarak) sorumlu” olacaktır.

Bu konuda kişilerin kişilik haklarına müdahale sebebiyle uğradıkları zararların tazmini bir hukuk davası niteliğinde olup bu yazı kapsamında değildir. Sadece suç hakaret kapsamında yapılması gerekenlerle ilgilidir. TCK’nın 125/1. maddesine göre hakaret, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi ya da bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına eylemsel içerikte olmaksızın söz ya da yazıyla saldırmaktır. Dolayısıyla burada ceza davası ve içeriğin kaldırılması ya da engellenmesi bakımından yapılması gerekenlere kısaca değinmek gerekecektir:

Adli İşlem Süreci

İnternet aracılığıyla hakarete uğrayan bir kimsenin bu suça ilişkin şikâyetini, Cumhuriyet Başsavcılığına, kolluk makamlarına, valiliklere veya kaymakamlıklara ya da hakaretin Yurt dışındaki internet adreslerinden yapılması halinde Türkiye’nin elçilik veya konsolosluklarına yapması mümkündür. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

TCK’nın 131/1. maddesine göre, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır.”

Cumhuriyet Başsavcılıkları dışındaki makamlara yapılan şikâyetlerden, şikâyeti alan makamlarca Cumhuriyet Başsavcılıklarının haberdar edilmesi gerekmektedir. Suçla bu şekilde muttali olan, yani suçu haber alan Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Başsavcısı ya da görevlendireceği Cumhuriyet Başsavcı vekili veya Cumhuriyet savcısı hazırlık soruşturması yapacaktır. Bu safhada 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre, soruşturmayı bu makamlar bizzat yapacakları gibi soruşturmada adli kolluktan da yararlanabilirler.

Bu safhada, hakareti içeriğinin yer aldığı internet sayfasının adresini Bilgi Teknolojileri Kurumuna bildirerek bu adresi kullananların kimliklerini belirler. Ayrıca, aynı kurumdan, bu adrese hakaret içeriğinin yazıldığı IP adresini ve o sırada bu adresi kimin kullandığını bilgisayar incelemesiyle bulur. İşte bu safha, gerek internet adresine yazılan yazıyı adrese koyan site işleteni ve hakaret içeriğini yazanı bularak bunlar üzerinde adli işlemleri yürütmeye devam eder.

Yukarıdaki şekilde belirlenen kişilerin hakaret suçunu işleyip işlemediklerini, iştirak halinde mi, organize olarak mı yoksa kişisel olarak mı işledikleri, bunda bir kasıtlarının bulunup bulunmadığı gibi hususları belirlemek için ifadelerinin alınması ve gerekli görüldüğünde diğer adli önlemlere başvurulabilir. Soruşturma safhasında kamu davası açmayı gerektirecek bilgi ve bulguların elde edilmesiyle, şikâyete binaen yürütülen soruşturmaya Cumhuriyet Başsavcılığınca son verilerek, işlemler iddianameye bağlanır ve ilgili görevli ve yetkili mahkemede dava açılır. Aksi halde kovuşturmaya Yer olmadığına dair karar yani bilinen dil ile takipsizlik kararı verilir. Kovuşturma safhasında mahkeme muhakeme işlemlerini tamamlar ve sübut delillere göre kanunlara uygun olarak oluşan vicdani kanaatine göre bir karara hükmeder.

İçeriğe Erişimin Engellenmesi

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 8/1. maddesinde, erişimin engellenmesine soruşturma veya kovuşturma sırasında yetkili yargı makamlarınca kanundaki usule uygun olarak derhal karar verilebilecek katalog suçları belirtmiştir. Hakaret taşıyan içerikler, bu katalog içinde olmadığından, bu içeriklerin kaldırılması, 5651 sayılı Kanuna göre daha farklı bir usul ile olabilmektedir. Bu kanunun 9. maddesine göre, hakaretten dolayı kişilik hakkının ihlal edildiğini iddia eden kişiler, bu içeriğin internetten kaldırılması ve/veya içeriğe erişimin engellenmesi için öncelikle içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurabilirler. İçerik ya da yer sağlayıcıları bu talepleri en geç 24 saat içinde cevaplamak zorundadırlar.

Kişilik hakları ihlal edilen kimseler, doğrudan doğruya sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilirler.  Hâkim erişimin engellenmesine en geç 24 saat içinde karar verebilir. Bunu uygun göremezse talebi reddeder. Sulh ceza hâkimliğinin kararları CMK’da yer alan itiraza açık işlemlerdendir. İçeriğin kaldırılması ya da engellenmesine ilişkin hâkim kararı, gereğinin derhal ve en geç 24 saat içinde erişim sağlayıcısı tarafından yerine getirilmesi için Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirilir.

Eğer yapılan hakaret özel hayatın gizliliğini ihlal şeklinde olmuşsa, erişimin kaldırılması ya da engellenmesi 5651 sayılı Kanunun 9/A maddesindeki usul takip edilerek de istenebilir. Buna göre hakaret içeriğiyle “özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Kuruma (Bilgi Teknolojileri Kurumuna-BTK’ya) doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.” Başkan bu talebi 24 saat içinde yerine getirir. Başkanlığa bu talebi yapan kişiler, aynı taleplerini talebi yaptığı andan itibaren 24 saat içinde sulh ceza hâkimine de sunmak zorundadırlar. Kişilerin bu başvurularında BTK’ya da başvuru yaptıklarını saatleri ile birlikte bildirmelidirler.

“Hâkim, (yukarıda değinilen başvuru üzerine) internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek karar verir. Bu kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Kuruma gönderir; aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar”


Dikkat                                        :
1-)  Bu makalenin, yasalara uygun şekilde kaynak gösterilip atıf yapılarak kullanılması hariç,
 rızamız ve iznimiz alınmadan başka yerlerde yayımlanamayacağını ve kullanılamayacağını
 hatırlatmak isteriz. Bu hususta Yasal Uyarı sayfasını da kontrol edebilirsiniz.

2-) Bu makaleye atıf yapılması halinde:

R. Cengiz Derdiman,“Hakaret Suçunun İnternet Üzerinden İşlenmesi ve Yaptırımları,
   Hukuki Yaklaşım Sitesi,………. Erişim Tarihi: ../../20..”

Şeklinde kaynak gösterilmesi gerekmektedir.

3-) İznimiz ve rızamız alınması kaydıyla diğer kullanımlarda da mutlaka

R. Cengiz Derdiman,“Hakaret Suçunun İnternet Üzerinden İşlenmesi ve Yaptırımları,
 Hukuki Yaklaşım Sitesi,………. Erişim Tarihi: ../../20..”

Şeklinde kaynak gösterilmelidir.
Önceki YazıAskerlik Dolayısıyla İşten Çıktıktan Sonra Tekrar Aynı İşe Girilebilir mi?
Sonraki YazıBireysel Emeklilik Sisteminin Tanımı Ve Amacı