Prof. Dr. R. Cengiz Derdiman
(Ansiklopedik bilgi kapsamında kısa bir açıklama)
I. “Kazanılmış Hak” Kavramı ve Kapsamı
A. Tanım ve Genel Bilgi
Kazanılmış hak –ya da yaygın olarak “müktesep hak”-, tüm yönleri ve sonuçları ile kesin olarak elde edilen haktır. (Derdiman, 2015: 121). Kazanılmış hak Anayasa Mahkemesinin (AyM’nin) kararlarında atıf yaptığı, “hukukun genel ilkeleri”ndendir (Derdiman, 2013: 253, 254; Özbudun, 133; AyM 1963).
Bir hakkın kanundan doğması ve kamusal makamlar tarafından verilmesi söz konusudur. Bir yargı kararı veya diğer hukukî durumlar ve olaylar da kişilere hak kazandırabilirler. Ama kazanılmış haklar kural olarak bireysel idarî işlemlerle elde edilirler (Derdiman, 2015a: 176; benzer yönde: Tan, 67).
Kısaca idari işlemler “idare”nin “yürütebilme gücü”ne dayanan, tek yanlı irade beyanlarıdır (Derdiman, 2015a: 145; Derdiman, 2018). İdarî işlemler, genel olarak kamu tüzel kişileri ya da kamu tüzel kişisi gibi görülecek diğer tüzel kişilikleri tarafından tesis edilebilmektedir (bakınız: Derdiman, 2015a: 55; İsbir, 242, 245, 246). Bir kamu tüzel kişisi bünyesinde teşkilâtlanmış idari kuruluş da durumun gereklerine göre idari işlem tesis edebilir. Devlet de içinde idari kuruluşların teşkilatlandığı kamu tüzel kişiliğidir (bkz: İsbir, 174-178).
Kazanılmış haklar korunur; bunlara hiçbir şekilde müdahale edilemez. Dolayısıyla kazanılmış hak bahşeden (idarî) işlemler kaldırılamazlar ve geri alınamazlar (Derdiman, 2015a: 176, 179). Bunlar “hukuk güvenliğinin sonucu” (AyM 2017) ve gereğidir. AyM’ya göre, kazanılmış hakların korunması hukuk devletlerinin ana kurallarından birisidir ve Anayasada bunu işlevsizleştirecek kural yoktur (AyM 1963).
Bu çerçevede, kazanılmış hak;
1-) Hukuk kurallarının zaman bakımından geriye yürümezliğinin -ya da “makable ademi şümulü”nün- istisnalarındandır (Derdiman, 2015: 113).
2-) Hukuk düzeninde geçmişe, ân’a ve ileriye yönelik koruma ve dokunulmazlık güvencesi de verir (Tan, 61).
Her kazanılmış hak kendisiyle sınırlı konudaki kazanımları bahşeder. Kazanıma konu olanın bir “hak” olması gerektiğine dikkat çekilmelidir.
Örneğin kolluk izinleri kazanılmış hak vermezler (Derdiman, 2015a: 120). Kamu hizmetlerinin yeni durumlara uyarlanmasına karşı kazanılmış haktan söz edilemeyeceği dile getirilmiştir (bakınız: Atay, 583; Göküş, 27; Derdiman, 2015a: 85). “İdarenin, her rütbe ve meslek derecesi karşılığında gösterilen görev unvanları arasında personelin görev yerini değiştirmeye yetkili kılınmasında kazanılmış hakların ihlalinden bahsedilemez” (AyM 2017). Bir statüye yönelik “beklenen hak” kazanılmış hak olamaz (Derdiman, 2015: 121; AyM 2017a).
B. Kazanımın Kesinliği ve Hukuku Uygunluğu
Bir hukukî işlemin kesinliği ile bir hak sahibi yapan işlemin kesinleşmesi farklıdır. İdarî işlemlerin, yargısal yollarında geçmesi ya da bu yol için başvuru sürelerinin geçmiş olması halinde kesinleşmiş olacakları üzerinde durulmaktadır (bakınız: Yılmaz, 147).
Bir “idarî işlemin kesinliği”, aslında idarî anlamda bir kesinlik olup yargısal anlamda kesinliği kapsamaz (Günday, 172). Ancak, konuyu ihsasen kazanılmış hak açısından ele almak gerekirse farklı bir sonuca varılabilir: Hak kazandıran yürütülebilir (lazımül icra) idarî işlemler, idare tarafından kaldırılamaz ya da geri alınamaz, yargı makamlarınca da iptal edilemez niteliğe girmeleriyle birlikte kesinlik kazanmış olurlar.
Zira, hatalı olduklarından dolayı hukuka aykırı, hale gelen sakat idari işlemler bile, yerleşik Yargıtay ve Danıştay içtihatları birleştirme kararları gereğince, dava açma süresi geçtikten sonra geri alınamaz hale gelmiş olmaktadırlar (Yargıtay 1973; Danıştay 1973) ve bizim deyimizle, “zahirde hukuka uygun işlemler”e dönüşmektedirler.
İzahattan da anlaşılacağı üzere, kazanılmış haklar ve bunların kazanım usûllerinin mutlaka hukuka uygun olmaları gerekmektedir. Hukuka aykırı işlemlerin bile, “düzenli idare ilkesi” gereğince “zahirde hukuka uygun işlemler”den sayılabilecekleri söylenebilir.
Yalnız, idare edilenlerce de hatalı ya da yoklukla sakat olduğu açıkça görülebilecek işlemler ile hile gibi iradeyi sakatlayan yollarla tesis edilen idarî işlemlerden elde edilen haklar, geri alınabilecek nitelikte olduklarından (Günday, 177, 180; Atay, 530), kazanılmış hak vermeyeceklerdir. Kazanılmış haklara müdahale niteliğinde olan bir eylem ya da işleme idarenin, idarî başvuru süresi geçse de, müdahale edebilmesi mümkün görülmektedir (Yılmaz, 121).
C. Örnekler
Örneğin; memuriyete girmiş ve memurluğuna devam etmekte olan bir kimsenin, memuriyetine hukuka uygun olmayan şekilde son verilmesi kazanılmış hak ilkesine aykırı olur. Çünkü, memuriyete girme ve memuriyette bulunma hakkı, memuriyete giriş anından itibaren bütün sonuçlarıyla kazanılmış olmaktadır.
Aynı memuriyete giriş ve memuriyette bulunma için sonraki dönemlerde öngörülecek diyelim ki yüksek lisans yapmış olmak şartı; mezkûr (anılan) hakkı tüm sonuçlarıyla elde eden memurlar için geçerli ol(a)maz.
2. “Beklenen Hak” ve “Haklı Beklenti” Kavramları
A. Tanım ve Terminolojik Bakış
Haklı beklenti, bir hakkın, mevzuatta öngörülmez bir değişiklik yapılmadığı takdirde kazanılacağına dair, objektif ve kamu yararının aksini gerekli kılmadığı hallerde korunmuş olan güvenceyi içeren bir beklentidir. (Benzer içerik: AyM 2017; Danıştay 2006; Altındağ, 6).
Buna göre, beklentinin haklı olma ve korunma düzeyi makul insan aklıyla belirlenebilir. Haklı beklenti de, kazanılmış hak gibi hukukun genel ilkesi olarak görülür (Altındağ, 9) ve bu beklenti beklenilen işlemi yapacak olana idareye veya diğer muhataplara karşı ileri sürülebilir.
“Haklı beklenti”yi “beklenen hak”tan ayırmak gerekir. Beklenen hak, kazanılması beklenen haktır (Derdiman, 2015: 121). Haklı beklenti de geniş anlamda beklenen haktır. Bir hakkın gerçekleşmesini beklemek, “beklenen hak” olup; bu, hakkın gerçekleşeceğine ilişkin umutlanmayı içermez.
Çünkü, bir beklenti hukuken korunabilirlik seviyesine ulaştığında “haklı beklenti” olur (AyM 2017a). Haklı beklenti, beklenen haktan, makul insan aklıyla veya günlük hayatın olağan akışı içinde, elde edilirlik ümidini veren hukukî güvence olması bakımından ayrılır. Eski kuralın hak kazandırması değil, yeni kurala geçişte sağlayacağı avantajı beklemek de haklı beklenti olabilir (AyM 2017a).
B. Örnekler
Örneğin, mezuniyet yeterliğine sahip bir kimsenin ilgili memuriyete girmeyi beklemesi, mevcut şartlara da sahipse, “haklı beklenti” olabilir. Danıştay (2013) tarihli kararında, yükselme şartlarına sahip bir memurun kıdem süresini doldurmayı beklerken yapılan yasal değişiklikle bu hakkına müdahale edilmesini, haklı beklenti ile çelişir bulmuştur.
3. Kazanılmayı Bekleyen Hukukî Durumu Anlatan Yeni Kavram: “Bekleyen Hak”
A. Tanım ve Haklı Beklentiye Göre Kapsamı
Kazanılmış ama elde edilmesi işleme kalmış olan haklara, bizim önerdiğimiz bir deyimler olarak “bekleyen hak” ya da “tamamlanmış işlemin bahşettiği hak” (Derdiman, 2015: 121, 122) denilebilir. Bu işlemle birlikte hak elde edilmiş olacaktır. “Bekleyen hak” bir tür, kendisine ulaşılması bekleyen haktır.
Bekleyen hak, kişi elde edene kadar bekleyebilecek durumdadır. Bekleyen hak, elde edecek kişiyi, onu elde edeceğine kesin gözüyle baktığı haklı beklentiye sokmaktadır. Bu yönden bekleyen hak aynı zamanda, bir tür haklı beklentidir. Bekleyen hak haklı beklentinin kapsamında görülmelidir.
B. Örnekler
Örneğin 4 yıllık bir fakülteyi bitirmiş olmak için tüm sınavlarından başarılı olan bir kimsenin mezun edilmiş olma hakkı -haklı beklenti kapsamında- bekleyen haktır. Emeklilik şartlarını tamamlayan bir kimsenin, emeklilik için hizmet süresini uzatan yeni yasal hükme tabi olmaması, istediği zaman emeklilik hakkını kullanabilecek olmasından kaynaklanır. Burada emeklilik istenildiğinde kullanılabilecek bir bekleyen haktır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), örneğin, “İrlanda’ya karşı Pine Valley Devolopments Ltd ve ötekiler” ve “İtalya’ya karşı Saggio” davasında (Gözübüyük-Gölcüklü, 418) mülkiyet hakkına ilişkin “meşru beklentiler”i mülkiyet hakkı kapsamında görmüştür.
Buna göre; Disiplin cezasıyla çıkarıldığı memuriyete, örneğin bu işlemi iptal eden yargı kararıyla dönen bir kimsenin, memuriyet dışında kaldığı süre içinde alamadığı aylıklarını alması mülkiyet hakkı, yerleşik hukuk uygulamaları ve hukuk güvenliği gereğidir. Bu sebeple (kazanılmayı) haklı beklenti kapsamında “bekleyen hak” olarak görülmelidir. Örnekteki kişinin bir öğretim üyesi olduğu düşünülürse: Bu kişinin memuriyetteyken devamlı olarak almakta olduğu fakat memuriyetten uzak kaldığı dönemde alamadığı bazı ücretler olabilir.
Bu anlamda ek ders ve danışmanlık gibi görevleri için öngörülen bu ücretler duruma göre, bir noktada mülkiyet hakkına ilişkin “haklı beklenti” kapsamında görülebilirler.
4. Sonuç Yerine: Koruma Garantisinin Belirlenmesinde Esas Alınacak Ölçütler
Haklar, kazanılmış olması ya da beklenebilirliği ölçülerine göre korunma garantisi ve statüsüne sahip kılınmışlardır (karşılaştırınız: Raschauer, 233). Buna göre:
1-) Kazanılmış haklar korunur. Bu husus, Anayasanın hukuk devleti ve demokratik toplumun gerekleri (örneğin: AyM 1989) ile diğer ilgili hükümlerine dayandırılabilir.
2-) “Bekleyen hak”ların da kazanılmış hak gibi değerlendirilmesinde hassasiyet gösterilmelidir.
3-) “Haklı beklenti”lerin gözetilmesinde de Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi (aynı yönde: AyM 2017a) ve, adalet ve hakkaniyet gibi ilkeleri içerenler de dâhil, diğer ilgili hükümlerine göre hareket edilir. Bu nedenlerle; hukukî ilişkilerde bekleyen haklar dışında kalan “haklı beklenti”ler de gözetilirler. Kamu makamlarının ve idari mercilerin, bir beklentinin bu şekilde bir “haklı beklenti” seviyesinde korunup korunmayacağını belirlerken:
3a-) Durumu adalet, hakkaniyet ve kamu yararının gereklerine uygun olarak ayrı ayrı değerlendirmeleri;
3b-) Kamu yararının gerekli kıldığı durumlarda zorunluluk ölçüsünde sınırlamaları;
3c-) Değerlendirmeyi “kişileri haktan mahrum etmemeyi” esas alarak, her bir somut olaya göre ayrı ayrı yapmaları;
3d-) Yapılabilecek yeni düzenlemelerde, eski düzenlemelere göre hak beklentisi içinde olanlar için adalet ve hakkaniyete uygun çözümler üretmeleri (Akyılmaz-Sezginer-Kaya, 451); gereklidir.
Kaynakça :
Akyılmaz, Bahtiyar-Sezginer, Murat-Kaya, Cemil (2015), Türk İdare Hukuku, Genişletilmiş ve Güncellenmiş 6. Baskı, Seçkin Yayınları, Ankara.
Altındağ, Halil (2010), Yürürlükte Olan Yasalara ve İdari Düzenleyici İşlemlere Güvenden Kaynaklanan Haklı Beklenti Kavramı ve Korunması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı, İstanbul.
Atay, Ender Ethem (2012). İdare Hukuku, Güncellenmiş ve Gözden Geçirilmiş 3. Bası, Turhan Kitabevi Yayını, Ankara.
AyM (1963). Anayasa Mahkemesinin 11.11.1963 tarihli ve esas: 1963/106, karar: 1963/270 sayılı kararı, nakleden: Özbudun, Ergun (2011). Türk Anayasa Hukuku, Gözden Geçirilmiş 12. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, s. 134.
AyM (1989). Anayasa Mahkemesinin 12.12.1989 tarihli ve esas: 1989/11, karar: 1989/48 sayılı kararı.
AyM (2017). Anayasa Mahkemesinin 4.5.2017 tarihli ve esas: 2015/41, karar: 2017/98 sayılı kararı.
AyM (2017a). Anayasa Mahkemesinin 13.12.2017 tarihli ve esas: 2016/32, karar: 2017/168 sayılı kararı.
Danıştay (1973). Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarihli ve esas: 1968/8, karar: 1973/14 sayılı kararı, nakleden: Derdiman, R. Cengiz (İdare Hukuku, Genişletilmiş ve Güncellenmiş 5. Baskı, Aktüel Yayınları, Bursa, s. 177.
Danıştay (2006). Danıştay Beşinci Dairesi’nin 14.03.2006 tarih ve E:2003/3647, K:2006/1140 sayılı kararı, http://www.idarehukuku.net/ictihat/Kamu-gorevlilerinin-hakli-beklentileri.html, (03.04.2018).
Danıştay (2013). Danıştay Onikinci Dairesi’nin 27.05.2013 tarih ve E:2013/873, K:2013/4439 sayılı kararı, http://www.danistay.gov.tr/upload /guncelkarar /12_06_2014_081710.pdf, (03.04.2018).
Derdiman, R. Cengiz (2013). Anayasa Hukuku, 3. Baskı, Aktüel Yayınları, Bursa.
Derdiman, R. Cengiz (2015), Hukuk Başlangıcı, Gözden Geçirlmiş 5. Baskı, Aktüel Yayınları, Bursa.
Derdiman, R. Cengiz (2015a). İdare Hukuku, Genişletilmiş ve Güncellenmiş 5. Baskı, Aktüel Yayınları, Bursa.
Derdiman, R. Cengiz (2018). “İdarî Yargıda İptal Davasının Kapsamı ve Konusu Nasıl Belirlenir?”, Hukuki Yaklaşım, http://www.hukukiyaklasim. com/sorularla-hukuk/idari-yargida-iptal-davasinin-kapsami-konusu-nasil-belirlenir/ (Erişim: 06.04.2018)
Göküş, Mehmet (2012). Kamu Hizmeti, Kuram, Politika, Uygulama, Çizgi Yayınları, Konya.
Gözübüyük, A. Şeref – Gölcüklü, Feyyaz (2005), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, 6. Bası, Turhan Kitabevi Yayını, Ankara.
Günday, Metin (2011), İdare Hukuku, Güncellenmiş ve Gözden Geçirilmiş 10. Baskı, İmaj Yayınları, Ankara.
İsbir, K. Begüm (2017). Kamu Tüzel Kişiliği, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara.
Özbudun, Ergun (2011). Türk Anayasa Hukuku, Gözden Geçirilmiş 12. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara.
Raschauer, Bernhart (2009). Allgemeines Verwaltungsrecht, 3 vollstændige überarbeitete Auflage, Springer Wien New York.
Tan, Turgut (1979). İdari İşlemin Geri Alınması, (Doktora Tezi) Sevinç Matbaası, Ankara.
Yargıtay (1973). Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 27.01.1973 tarihli ve esas: 1972/6, karar: 1973/2 sayılı kararı, nakleden: Derdiman, R. Cengiz İdare Hukuku, Genişletilmiş ve Güncellenmiş 5. Baskı, Aktüel Yayınları, Bursa, s. 177.
Yılmaz, Dilşat (2017), “Türk İdare Hukuku’nda İdari İşlemin “Kesin”Liği Üzerine Bir Değerlendirme: “Kime Göre?”, “Ne İçin?” Kesinlik”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: XXI, Yıl: 2017, Sayı. 2, ss: 105-153.
Dikkat :
1-) Bu makalenin, yasalara uygun şekilde kaynak gösterilip atıf yapılarak kullanılması hariç, rızamız ve iznimiz alınmadan başka yerlerde yayımlanamayacağını ve kullanılamayacağını hatırlatmak isteriz. Bu hususta Yasal Uyarı sayfasını da kontrol edebilirsiniz.
2-) Bu makaleye atıf yapılması halinde:
R. Cengiz Derdiman, “Kazanılmış Hak, Haklı Beklenti ve Bekleyen Hak Kavramları”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..
Şeklinde kaynak gösterilmesi gerekmektedir.
3-) İznimiz ve rızamız alınması kaydıyla diğer kullanımlarda da mutlaka:
Kaynak: R. Cengiz Derdiman, “Kazanılmış Hak, Haklı Beklenti ve Bekleyen Hak Kavramları”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..
Şeklinde kaynak gösterilmelidir.