İcra takibi bahane Edilerek yapılan dolandırıcılık hakkında izahat

Dolandırıcılık icra takibi varmış gibi bahaneler üretilerek yapılabilmektedir. Tecrübeler bunu göstermiş olup; buna karşı korunmaya özen göstermek gerekmektedir.

Dolandırıcılık esas olarak failin, mağdurun iyi niyetini istismar edip kandırarak; kendisine bir yarar sağlamak için muhatabı olan mağdura veya bir başkasına zarar vermesiyle oluşmaktadır. Toplum içinde insanlar,  yöntemleri gün geçtikçe artan dolandırıcılık türleriyle mağdur edilmektedir.

İlamsız icra takibi ve dolandırıcılık

Bu dolandırıcılık yöntemi aslında toplum içinde yaygın bilinen ancak icra işlemlerinin mahkeme kararına dayanacağına ilişkin yaygın inanca dayanmaktadır. Hâlbuki bilindiği gibi, bir kimse hakkında icra makamları nezdinde alacağı olduğunu belirten bir kimse, icra takibi başlatabilmektedir. Bu yola da ilâmsız takip denmektedir. Dolayısıyla, ilamsız icra takibi; herhangi bir mahkeme kararı, çek, senet, sözleşme, fatura ve benzeri bir belge bulunmadan da açılabiliyor. İşte dolandırıcılar kişilerin husus ve saffetinde yani bu bilgisizlikten kaynaklanan iyi niyetinden yararlanıp, kişiler hakkında ilamsız takip başlatmakta, icra tebligatını alan kişiler de süresi içinde itiraz etmeyince borç kesinleşmiş olmakta dolayıyla da borcu ve bunu ödemeyi kabul etmiş olmaktadırlar.

İcra dairelerine başvuran dolandırıcılar inandırıcılığı arttırmak gayesiyle gerçek avukat isimleri de kullanarak irtibata geçebiliyorlar, böylelikle avukatları da mağdur ediyorlar. İcra takibi açabilmek için, icra dairesine 50,00 TL civarında harç (masraf) yatırmak yeterli oluyor… 1000 ya da 2000 Türk Lirası gibi rakamlar için bu usul uygulanabiliyor.  Gerçi borç miktarına göre bu rakam daha yükselebiliyor ama bu durumda dolandırılacak miktar da katlama ile daha fazlalaşabiliyor.

Korunmak için ne yapılmalı…

İlâmsız takip usulünde, her ne kadar alacaklı görünen taraf hiçbir belgeyi dayanak göstermeden icra takibi açabiliyorsa da;

Borçlu gözüken tarafın da buna karşı kendini koruyucu hakkı bulunmaktadır: Bu doğrultuda, ilamsız icra takibine, velev ki bir belgeye dayansa ya da takip ekinde bir belge sunulsa da borçlunun “İtiraz Etme” hakkı bulunmaktadır. İlamsız icra takibine borçlu “7 gün” içerisinde icra dairesine başvurarak itiraz edebiliyor..

Bu itiraz ile birlikte dosya işlemden kaldırılır. İşte 7 günlük süre içinde itiraz etmemek, bir borcun kesinleşmesi, borcu ve dolayısıyla icra takibini kesinleştirici sebep olmaktadır. İcranın kesinleşmesiyle birlikte, icra dairesinde alacaklı olarak gözüken kişi veya kişiler, borçlunun;

1-) Taşınır/taşınmaz malları üzerine haciz koyulmasını ya da

2-) Maaşına/banka hesaplarına bloke konulmasını ve benzeri işlemleri;

Talep edebileceklerdir.

Evet, itiraz edilmediği zaman, bunlar resmi olarak kabullenilmiş olacaktır. Bu durumda haciz işlemine kadar gider cebri icra süreci başlayabilecektir.

İcra Dairesine Yapılacak İtirazın Sonucu

Yukarıda itiraz edilmesiyle birlikte icra dosyasında bir işlem yapılamayacağı belirtilmiştir. İlamsız icra takibinde borçlunun icra takibine “itiraz etmesiyle” artık alacaklı dava açmak zorunda kalacaktır. Yani dava açmadıkça hiçbir icra işlemi söz konusu olamaz.

Dolandırıcılar şayet itiraz varsa mahkeme masraflarını ve dava süresini göze alamayacakları için yapabilecekleri genellikle buraya kadardır.

Sonuç Olarak

Elinize borcunuz olmadığını düşündüğünüz birisinden dolayı icra dairesinden ödeme emri gelecek olursa;

Mutlaka, öncelikle, bu belgeyi aldığınız tarihi takip eden günden  itibaren 7 gün içerisinde hemen icra dairesine başvurarak, sözlü beyanınızla veya bu beyanınızı bildiren bir dilekçenizle itiraz ettiğinizi belirtmelisiniz.

Böylelikle muhtemel bir dolandırıcılığa karşı korunabilirsiniz. Ancak borçlu olup olmadığınızı iyi tahlil etmeniz ve haklı olduğunuzda itiraz etmeniz çok önemli… Zira itiraz ettiğiniz konuda borçlu olduğunuza mahkemece karar verilirse, borçla birlikte;

Dava için harç ve masrafları ve dava süreciyle birlikte borç miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatı da ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Önceki YazıMüstear Ad Ne Demektir Kişinin Asıl Adı Gibi Korunmaya Tabi midir?
Sonraki YazıUnutulma Hakkı Nedir ve nasıl bir hukuki sonuç doğurur?