Soru İçeriği/Özeti: İcra takibinde  borçlunun maaşı üzerine haciz konulabilir mi? Mümkün ise maaşının ne kadarlık bir kısmı için söz konusu olur? Maaşın tamamına haciz konulması durumunda ne yapılabilir?

İcra İflas Kanunda Maaş Haczi Düzenlemesi

İcra İflas Kanunun (İİK’nın) 83. maddesi gereğince; borçlunun maaşı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten yani indirildikten sonra kalan kısmı haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Maaş üzerinde birden fazla haciz söz konusu olması durumunda ise alacaklılar sıraya konulacak olup, daha erken tarihte konulan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki sırada bulunan haciz için kesintiye geçilemeyecektir.

İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczolunabilecek miktarı icra memuru belirleyeceğinden dolayı; tarafların aralarında yaptıkları, borçlunun maaşından belli bir miktarın haczolunabileceğine dair anlaşma geçerli değildir. Böyle bir anlaşma yapılması hali de kanuna aykırı nitelik taşımış olur.

Şu halde; İİK’nın emredici hükmünde belirtildiği üzere, borçlunun maaşına haciz konulabilecektir. Bu haciz miktarını, borçlunun maaşının dörtte birinden az olmamak kaydıyla, borçlunun maaşından icra memurunca (borçlunun kendisi, ailesi ve yakınlarının geçimi için) lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra, kalan kısım haczolunabilecektir. Bununla birlikte, borçlunun maaşının tamamı üzerine haciz konulması İİK’nın emredici hükmüne aykırı olacaktır. Çünkü bu durumda borçlu, maaşından kendisinin ve ailesinin geçimi için bir tutar ayıramamış olacaktır. Borçlunun başka gelirleri veya malvarlığı üzerindeki haciz işlemi, maaşa konulacak haciz dışında kabul edilmelidir.

İcra Dairesinin Kanuna Aykırı İşlemi

Borçlunun maaşının tamamı üzerine haciz konulması durumunda, icra dairesinin kanuna aykırı bir işlemi ortaya çıkmış olmaktadır. İcra dairesinin kanuna aykırı bu işlemine karşı, icra takip usulü açısından, İİK’nın 16. maddesinde düzenlenen “şikâyet” yolu izlenmelidir. Kural olarak şikâyet şikâyete konu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Takip yöntemine göre şikâyet mercii ve şikâyet süresi değişiklik göstermektedir. Ancak burada istisnai olarak, kanuna aykırılık söz konusu olduğu için şikâyette süre sınırı ya da kaydı bulunmamaktadır.

İcra Dairesi Kendi İşlemini İptal Edebilir mi?

Şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin kendi aleyhine şikâyet yoluna başvurması söz konusu değildir. Fakat icra dairesi yapmış olduğu işlemin sonradan yanlış olduğunu görürse, kural olarak işlem kesinleşmeden, şikâyet süresi içinde değiştirebilir yahut iptal edebilir. Maaş haczinin tamamına haciz konulmasına karşı şikâyette, yukarıda değinildiği gibi, süre kaydı aranmayacağından, icra dairesi de yanlış işlemi her zaman kaldırabilecek ya da iptal edebilecektir.

Şikâyetin icra mahkemesine yapılmasını gerektiren durumlarda ise; taraflar şikâyet ettiyse artık icra dairesi değil icra mahkemesi karar verecektir. Bu durumda taraflar şikâyet yoluna gitmiş ise, artık icra dairesinin yetkisi kalmayacaktır.Taraflar da yargının verdiği, usulüne göre de kesinleşmiş kararına bağlı olarak hareket edeceklerdir.

Önceki YazıEk Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararının Anlamı
Sonraki YazıTAHKİM KARARINA İTİRAZA İLİŞKİN KISA DEĞERLENDİRME