Soru Özeti/İçeriği: Devre tatil sözleşmelerinde tüketicinin cayma şartları nelerdir? Hangi durumlarda paranın iadesi mümkündür? Ne kadar süre içerisinde bu hak kullanılabilir?
Devre tatil sözleşmeleri son dönemde fazlasıyla popüler olan sözleşme türleridir. Kanunda, “bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Konuya ilişkin detaylı düzenlenme “Devre Tatil Sözleşmeleri Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik” ile yapılmıştır. Devre tatil sözleşmeleri; en az üç yıl için, yıl içinde bir haftadan az olmayacak bir dönemde belirlenen taşınmazların kullanımını, onlardan yararlanmayı sağlar.
Devre tatil sözleşmeleri tüketiciye tatil hususunda maddi menfaat sağlayan ve fazlasıyla tercih edilen bir sözleşme türüdür. Ancak sözleşmede vaat edilen devre tatil hakkı ile gerçekte karşılaşılan ortam ve imkânlar bazen uyuşmamaktadır. Bu gibi durumlarda da tüketiciler ödenen bedelin iadesi ile devre tatil hakkını iade etmek istemektedir. Değişik bir “devre tatil alacaklısı” yani tüketici, bu hakkından vazgeçmekte ve bu hakkı kullanmak için ödediği bedelin de iadesini karşı taraftan istemektedir.
Bir kere, bu gibi durumlarda tüketicinin sözleşmeden cayma ve ödediği bedelin iadesini isteme hakkı söz konusudur.
Tüketicinin sözleşmeden cayma hakkını kullanmasıyla birlikte ödediği bedeller iade edilmesi gerekir. Öncelikle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKK’nın) 50. maddesinde cayma hakkı düzenlenmiştir. Buna göre tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Yani tüketici 14 gün içinde hiçbir gerekçe öne sürmeden sözleşmeden cayabilecek, böylelikle ödemiş olduğu bedelin iadesini talep edebilecektir.
Tüketici sözleşmeye konu yeri görme ve inceleme fırsatı bulamadan sözleşme imzalanmış ise bahsedilen bu on dört günlük süre başlamayacaktır.
Yani ilk defa tesisi gördükten ve inceledikten sonra on dört gün içinde hiçbir sebep gösterilmeden cayma hakkı kullanılabilecektir. Diğer taraftan, tüketiciye mal ve/veya hizmetin sunulmasına ortaya çıkan ayıplardan devre tatil borçlusu sorumludur. Dolayısıyla, duruma göre tüketicinin, bu ayıpların giderilmesini, yeni bir hak verilmesini isteme ya da sözleşmenin feshedilmesi gibi haklarının olduğu da malumdur. Burada yapılacak işlemlerin belirtilen süre nazara alınarak yapılmasının ek katkı olacağı açıktır.
Yukarıda değinilen duruma göre, süre nazara alınarak sebep bile göstermeden sözleşmeden cayma hakkının kullanılması için devre tatil sağlama borçlusu sözleşmeciye bunu bildiren bir dilekçe yani irade açıklaması, bir anlamıyla “ihbarname” gönderilmesi gerekmektedir. Bu dilekçenin içeriğinin TKK’dan kaynaklanan, 14 günlük süre içinde cayma bildirimi yapıldığını ihtiva etmesi yasal olarak yeterlidir. Bunun gönderiminde ideal olanı da en azından, dilekçenin PTT aracılığıyla “iadeli taahhütlü” olarak gönderilmesi ya da en garantili olanı noter aracılığıyla gönderilmesidir. Devre tatil borçlusu cayma bildirimine bir geri dönüş yapmıyorsa eşdeyişle; cayma beyanında istenilenleri yerine getirmiyorsa, ise dava yoluna giderek hak aramak mümkün olacaktır.
Örnek Cayma Bildirimi Dilekçesine buradan ulaşabilirsiniz.
* Bursa Barosu; tel: 0 224 – 909 14 53; e- mail: derdimanhukuk@gmail.com