Soru Özeti/İçeriği: Güçlendirilmiş parlamenter sistem nedir?

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”in, parlamenter sistem türlerinden rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem ya da bunun bir versiyonu olarak görmek mümkün müdür? Güçlendirilmiş parlamenter sistemin bu kapsamda açıklaması nasıl yapılabilir?

§1- Kapsam ve Kısa İzahat

Bu yazı, güçlendirilmiş parlamenter sistemin sadece anlamını ve kapsamını araştırma ve belirlemekle sınırlıdır. Cumhurbaşkanlığı sistemine yöneltilen eleştirilerle, bu sistemde iyileştirme veya güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş seçeneklerine ilişkin değerlendirmelerimiz, ayrı yazılara konu olabileceklerdir.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem, hükümet sistemleri teorisinde yeni bir adlandırma olup bir noktada parlamenter sistemin rasyonelleştirilmesi olup; hükümet bunalımlarının önüne geçilmesi ve istikrarlı bir yönetim için,  yürütmenin yasama karşısında duruma göre siyasal partiler ve seçim sistemi gibi diğer demokratik faktörleri de kapsayıcı çok yönlü ve geniş düzeltimler öngörmektedir.

Malûmdur ki; yürütmenin yasamaya karşı olduğundan fazla kuvvetlenmesi, antidemokratik süreçlere geçiş tehlikesi taşıyabilir.

Hükümet bunalımlarının önüne geçmek, hükümetlere işlerlik kazandırmak ve bunun için düzenlemeler öngörürken de; yürütmenin yasamayı işlevsizleştirici şekilde güçlendirilmesini engelleyecek bir denge formülü, aklın kabul ettiği bir gerekliliktir. Bu yöndeki denge ve denetim mekanizmaları ile aklileştirilmiş yani rasyonel; “gerçekçi bir parlamentarizm”den bahsedilebilir. Dolayısıyla rasyonelleştirilmiş parlamentarizm bizce, sadece yasama ve yürütme ilişkileri ile sınırlı düzenlemeleri içeren bir formül değil; gerektiğinde diğer faktörlerden de yararlanarak, -demokratik ölçütler çerçevesinde, toplumsal ve sosyo-kültürel ihtiyaçlar ve özelliklere- uygun düzenleme içeren bir formüldür.

Aslında bir hükümet sistemi güçlendirilmez. Çünkü onun doğası, güçlenme ya da zayıflamaya elverişli değildir. Parlamenter sistemde yasama ve yürütmenin ancak “‘dengeli’ ilişkisi” öngörülebilir. “Parlamenter sistemin güçlendirilmesi”, yasama ya da yürütme erklerinden birisinin diğeri karşısında, güçlendirilmesi demekse; bu,  yasama ve yürütme arasındaki ilişkilerin demokratik çerçevede, toplumsal ve sosyo- kültürel özellikler ve ihtiyaçlara uygun bir denge sağlamayabilir.

Halbuki bu dengeyi olsa olsa rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem sağlayabilir. Bu sebeple, rasyonelleştirilmiş parlamentarizmi, yasama ve yürütmenin ilişkileriyle sınırlı düzeyde yapılacak düzenlemelerle yürütmenin güçlendirmesi şeklinde görmek, yetersiz kalabilir. Dolayısıyla rasyonelleştirilmiş parlamentarizmi,  yasama ve yürütme arasında, -toplumsal ve sosyo-kültürel özelliklere ve ihtiyaçlara ve demokratik ölçütlere uygun bir- dengenin oluşturulmasını hedefleyen;  bunu da sadece yasama ve yürütme ilişkilerindeki düzenlemelerle değil; gerektiğinde sürece siyasal partiler ve seçim sistemleri gibi unsurları da katarak gerçekleştirmeye çalışan formül olarak görmek gerekmektedir.

Bu sebeplerle kanaatimce;

1-) Güçlendirilmiş parlamenter sistemle kastedilen, parlamenter sistemin, bir anlamda -toplumsal ve sosyo-kültürel özelliklere ve ihtiyaçlara ve demokratik ölçütlere uygun şekilde- rasyonelleştirilmiş (=aklileştirilmiş) halidir.

2-) Güçlendirilmiş parlamenter sistem, -özgün bir isimlendirme olarak varlığından bahsedilecekse,- rasyonalleştirilmiş parlamenter sistemin yeni adlandırılan bir versiyonu olarak görülebilir.

§2- Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem: Anlam ve Kapsamı

1. Genel Olarak Parlamenter Sistem (=Parlamentarizm) ve Özellikleri

1.1. Ön tespit: parlamenter sistem bir siyasal rejim değildir

Parlamenter sistem, bir hükümet sistemidir. Başta belirtelim ki; hükümet sistemiyle devlet şekli ya da siyasal rejim arasında fark vardır.[1] Hükümet sistemi bir siyasal rejimin ülkede işleyiş tarzını gösterir. Siyasal rejim denilince, kısaca Anayasal kurallar bütünü,[2] Anayasada yazılı kurumların bir birleriyle ahenkli ilişkilerinin oluşturduğu birlik ve bütünlük[3] anlaşılmaktadır. Siyasal rejimi, yönetenlerle yönetilenler arasındaki güç ilişkileri şeklinde anlamak gereklidir.[4]

Yönetenlerin iktidarlarının yönetilenlerin {insan (olmaktan kaynaklanan)} haklarını garanti eder şekilde sınırlandırıldığı rejimler esasen demokratik rejimler olarak görülmektedirler. Antidemokratik rejimlerde, -bunlar çoğulculuk ilkesine ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine yer vermedikleri için,- farklı hükümet sistemlerinden de bahsedilemez.

Şurası da vardır ki; Özgürlükler kuvvetler ayrılığının güvenceye alındığı çoğulcu demokrasilerde gerçekleştirilebilir.  “Özgür bir hayat için gerekli siyasi ön şart, kuvvetler ayrılığının geçerli olduğu bir hükümet sistemidir.”[5]

1.2. Parlamenter sistemin tanımı ve özellikleri

1.2.1. Tanım ve Açıklama

Parlamenter sistem, yürütmenin; Devlet Başkanı ve bakanlar kurulu (≈hükümet) olmak üzere iki kanattan oluştuğu, icrai yetkilere sahip olan Bakanlar Kurulunun yasamadan çıktığı, yasamaya karşı (-anayasalarda belirtilen çerçevedeki denetimler bağlamında-) siyasal sorumlu olduğu ve yasamanın devam eden güveniyle görevde kaldığı; yürütmenin de yasamayı feshedebilme yetkisine sahip kılındığı hükümet sistemidir.[6]

Bu sistemde; Devlet başkanı yasama tarafından seçilir, Devleti temsil eder ve yetkileri de sembolik niteliktedir. Parlamenter sistemde bir cumhurbaşkanı bakanlar kurulunun ya da başbakan ve ilgili bakanın karşı-imzaları olmadan, icraî işlemler tesis edemez.[7] Bu sistemde hükümetin genel siyasetin içeren icraî işlemler, Bakanlar Kurulunca tesis edilir. Ancak cumhurbaşkanı da bu kararnameleri yürütmenin başı ve devletin temsilcisi olarak imzalar.

Devlet başkanı ya monarşilerde kraldır; ya da demokrasilerde seçimle göreve gelen Devlet başkanıdır. Devlet başkanının seçimle iş başına geldiği sistemler Cumhuriyet olarak adlandırılmaktadırlar. Bilhassa Ülkemizde gibi, Anayasalarında Cumhuriyet olduğu belirtilen rejimlerde devlet başkanları, devleti ve dolayısıyla “Cumhuriyetin kazamınları”nı da temsil etmek bakımından, “Cumhurbaşkanı” olarak adlandırıl(malıd)ırlar. 

Burada ise genel anlatım olduğundan “devlet başkanı” olarak ele alınmaktadır.

1.2.2. Sistemin Özellikleri

Parlamenter hükümet sisteminde:

1-) Yargı, diğer demokratik sistemlerde olduğu gibi tam bağımsızlık ve tarafsızlık içinde ve bu güvence ile donatılmıştır.

2-) Yürütme, devlet başkanı ve bakanlar kurulu olmak üzere 2 kanattan oluşmaktadır. Devlet başkanı devletin başı ve temsilcisidir; yetkileri sembolik olup, milletin içeriye ve dışarıya karşı birliğini temsil eder.

Bakanlar kurulu kural olarak yasamadan çıkar. Bilhassa başbakan, parlamentodan çıkar. Bakanlar kurulu üyelerinden yasama üyesi olanlar, başbakan ya da bakan olduklarında bu sıfatlarını kaybetmezler.

3-) Bakanlar Kurulu yasamaya karşı siyasal olarak sorumlu olduğu alan dışındaki konularda bağımsızdır. Siyasal sorumluluk, yasamanın, yürütmeyi; hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini esas alarak ve her ülkenin anayasasında yazılı usûller çerçevesinde denetleyebilmesi anlamına gelir. Ancak, bu denetimin etkinliği, gensoru ve gerekli görülürse sonrasındaki güvenoylaması şeklindeki denetim usullerinin vazgeçilmezliği ile anlamlı olur.

Dolayısıyla “gensoru”, hükümetin ya da bakanları görevlerini yerine getirilmesine yetersiz kaldıklarından bahisle, sonunda yasamanın güvenoylamasını gerektirebilecek süreci de içeren etkili bir sorgulama usûlüdür.

4-) Parlamenter sistemde Bakanlar Kurulu devlet başkanı tarafından atanır. Ancak devlet başkanı tarafından görevden alınamaz.[8] Fakat yürüteceği programı yasamaya sunar ve yasamanın vereceği güveoyu ile sunduğu programı yürütür; diğer bir deyimle “parlamenter sistemde hükümet parlamentoya karşı sorumludur ve parlamentonun güveni olduğu müddetçe görevde kalmış olur.”[9] Yasamanın güvenini kaybetmesi ise bakanlar kurulunun istifasını gerektirir. Bakanlar için de aynı konudan söz edilebilir.[10]

5-) Parlamenter sistemin önemli bir diğer unsuru, yürütmenin de yasamayı, yine anayasada belirtilen usûllerle feshedebilmesi yetkisi ile donatılmasıdır.[11]

2. Parlamenter Sistemdeki İstikrarsızlıkların Giderilmesi

2.1. Parlamenter Sistemdeki Sorunlar ve İstikrarsızlıklar

Parlamenter sistem, -akla dayanan teorik bir plânlamanın ürünü olmayıp İngiltere’de- uzun yıllara yayılan uygulamalarla ve gelişmelerle ortaya çıksa[12] da; bünyesinde, toplumsal, sosyo-kültürel yapılara göre ortaya çıkan “güçlendirilmiş olmayı gerektirecek” bir kısım istikrarsızlık ve sakıncaları bulundurabilmektedir. Bu sakıncalar, yasamanın yürütme üzerindeki denetiminin bazı hallerde etkisiz kalması; diğer bazı hallerde yürütmeyi istikrarsız ve işlemez hale getirmesi sureti ile hükümet bunalımlarına sebep olması şeklinde özetlenebilir.

Diğer taraftan, parlamenter sistemlerde seçim sistemi ve usulleri de gözetildiğinde; bu sistemde parlamentoya birçok parti mensubu milletvekillerinin girmesine sebep olmaktadır. Bu durumda koalisyon ya da az(ın)lık hükümetlerinin çıkmaları, bunalım faktörleri içinde görülebilecek parametrelerdendir.

Ülkemizde 1970-1980 yılları arasında görülen azınlık ya da koalisyon hükümetlerinden kaynaklanan hükümet bunalımları ve istikrarsızlıkları gibi sorunlar, klâsik parlamenter sistemin zamanımızda ülkemiz açısından da yetersiz kaldığını göstermiştir.

Bu arada parlamenter sistemin doğası, yasamada çoğunluğa dayanan partilerin kurdukları hükümetlerin yasamanın denetiminden adeta muaf olmalarına;[13] yasamada çoğunluğa sahip olmayan bir siyasal partinin kurduğu hükümetin de yasamanın gereğinden fazla denetimine tabi tutulmalarına elverişli bulunmaktadır.

Parlamenter sistemde devlet başkanının tarafsızlığı tarafsızlığı söz konusu olsa da, siyasal gelişmeler onu siyasal süreçlerin içine çekebilir.[14] Parlamenter sistemde sorumsuz kanat olan Cumhurbaşkanı ile Bakanlar kurulunun çatışması muhtemel ve mukadderdir. Nitekim, parlamenter sistemde halka vaat ettiği programı gerçekleştirecek olan icrai kanat hükümet olmasına rağmen, 2000-2007 yılları arasında Ülkemizde Cumhurbaşkanının hükümet kanadından gelen birçok kararnameyi imzalamadığı müşahede edilmiştir.[15]

Parlamenter sistemde yasamanın elinde bulundurduğu siyasal denetim, Anayasa ve kanunlara uygun davranmayan ya da gerçekten verimli olmayan değil; beğenmedikleri kabineyi istifaya zorlamak şeklinde bir denetim kapsamını bünyesinde bulundurmaktadır.[16]  

2.2. Parlamentarizmin İstikrarsızlıkları Giderici Versiyonu: Rasyonelleştirilmiş Parlamenter Sistem

2.2.1. Klâsik Parlamenter Sistemin Rasyonelleştirme (≈Güçlendirilmiş Yürütme Oluşturma) Gerekçelerine İlişkin Kısa bilgi

İşte aslında klâsik parlamenter sistemde hükümet istikrarsızlıkları ve güçlü yürütme gerekleri; mantığı, parlamentarizmin bu gerçeklere uygun olarak yeniden düzenlenmesine sevk etmiştir. Bu kapsamda da ortaya, aklın gerekli gördüğü gerçekçi bir parlamentarizm çıkmıştır ki buna rasyonalleştirilmiş parlamentarizm denmiştir.

Diğer taraftan, kanunları uygulama sırasında bir kısım sorunlarla karşılaşan yürütme, bu sorunların nasıl giderileceğini de doğrudan ve birinci derecede bilen bir durumdadır. Ekonomik, kültürel, endüstriyel ve diğer alanlardaki gelişim ve değişimler yürütmenin yasamadan daha uzman olmasını gerektirmiştir. Yürütmenin uygulayıcı olması dolayısıyla karşılaştığı sorunların nasıl giderileceği de yürütmenin bildiği ve dolayısıyla uzmanlaştığı bir husus olmaktadır. 

Devlet hayatındaki ekonomik ve diğer türlü değişikler ve gelişimlere daha hızlı ayak uydurabilmek için hızla hareket ederek uygulamaya geçmek gibi gerekler yürütmenin güçlenmesini gerektirmektedir.[17]

Bunlar ve diğer birçok sebeplerle süreç, kanun taslaklarının yürütme tarafından hazırlanması ve diğer alanlarda yürütmenin daha öne çıkmasını gerektirmiştir. Dolayısıyla bu süreç, yasamayı, kanun taslaklarını görüşen ve kabul eden, yürütmeyi de bu şekilde denetleyen konuma dönüştürmüştür.

Yukarıda söylendiği gibi, parlamenter sistemde bakanlar kurulunun denetiminin yozlaşması ya da yozlaşabilirliğine karşılık; koalisyon kültürünün oluştuğu ülkelerde, koalisyonu oluşturan partilerin uzlaştıkları protokolden ayrılmamaları için birbirlerini otomatik ve dolaylı denetimleri de işlevsellik kazanmış olmaktadır.

“Guetzevich parlamenter rejimde icra zayıf olursa devletin sosyal görevlerini yerine getiremeyeceğini ileri sürmektedir.”[18]

Bu gibi birçok sebep, yasamanın milli iradenin temsilcisi karar alma ve denetleme fonksiyonlarını kaybetmemek kaydıyla yürütmenin güçlendirilmiş olmasını gerektirmiştir.

Ancak bu güçlendirme aşağıda belirtildiği üzere yasama ve yürütme arasında birinin diğerini işlevsileştirmesi derecesinde olmayacak bir dengeyi sağlamalıdır.

2.2.2. Rasyonelleştirilmiş Parlamenter Sistemin Anlamı ve Kapsamı

Kısa tanım olarak rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem, saf parlamenter sistemden farklı olarak, yürütmenin yasama karşısında rasyonel gereklilikler ölçüsünde güçlendirildiği sistem olarak görülmektedir. Dolayısıyla,“rasyonellerştirilmiş (≈aklileştirilmiş) parlamentarizm”, kısaca, parlamentonun denetim gibi yasama faaliyetlerinin sınırlandırılması ve yasama faaliyetlerine yürütmenin daha etkin hale gelmesi süreç ve usullerini içerir.[19]

Devlet başkanının halk tarafından seçilmesi, geniş yetkilerle güçlendirilmiş olduğu ve siyasal olarak parlamentoya karşı sorumluluğu bakanlar kurulunun üstlendiği yarı-başkanlık rejimlerini[20] de rasyonelleştirilmiş parlamenter sistemler kapsamında görmek mümkündür.    

Rasyonelleştirilen parlamenter sistemde “Parlamento, gerektiğinde parlamenter yetkilere kadar ulaşabilen güçlü bir hükümetle karşı karşıyadır.”[21] Bu anlamda 2. Dünya Savaşından sonra Avrupa’da gelişmeye başlayan, rasyonelleştirilmiş parlamentarizm, yasamanın çoğunluğuna karşı hükümet istikrarını sağlayacak hukuki kuralları gerekli kılarlar.[22]

Bu izahat, yasamanın karşısında yürütmenin güçlendirilmesi gereklerini esas alarak yapılmış tanımdır. Hâlbuki “rasyonellestirilmis parlamentarizm, sistemi daha yönetilebilir ve verimli hâle getirecek hukuki araçlarla donatan akılcı bir yaklaşımı ifade etmektedir.”[23] Hal böyle olunca, yürütmenin yasamaya karşı daha güçl olmasından kaynaklanan bunalımların giderilmesi bakımından, yasamanın yürütmeye karşı demokratik çerçevede güçlendirilmesini de rasyonelleştirme olarak kabul etmek mümkündür. Örneğin başkanlık sisteminde bu tür rasyonelleştirime ile, “rasyonelleştirilmiş başkanlık sistemi”nden bahsedilebilir.[24] 

Klasik parlamenter sistemin; parlamentonun görev ve yetkilerinin, yürütmeye etkinlik ve işlerlik kazandırıcı şekilde düzenlenmesi, hükümetlerin toplum hayatında istikralı kalmasını ve parlamento tarafından düşürülmesinin zorlaştırılması usul ve yöntemleri ile donanmış şeklini anlatmaktadır.[25]

Bu doğrultuda hükümetin kolayca kurulması; kurulmasında ya da görevine devam etmesinde güvenoyuna gerek görülmemesi ve düşürülmesinin zorlaştırılması gibi usuller hükümetin kalıcılığını ve istikrarını sağlarlar. Kanun tasarı ve tekliflerinin blok oylaması; hükümetin, kanun tasarısını, kabul edilmemesi halinde istifa edeceği tehdidi ile güvenoylamasına dönüştürebilmesi; kanunlarla verilen yetkilere dayanarak ya da zorunlu hallerde doğrudan geçici kanun hükmünde işlemler yapmak da hükümete  etkinlik ve işlerlik kazandırılar.[26]

Yalnız bu ayrım kesin bir ayrım olarak görülemez. Yerine göre örneğin, istikrar kazandırıcı bir işlem aynı zamanda etkinlik ve işlerlik kazandırıcı olabileceği gibi; bunun tersi ya da bir usulün hem istikrar hem de etkinlik ve işlerlik kazandırıcı olması da mümkün ve muhtemeldir.            

3. Güçlendirilmiş parlamenter sistem    

3.1. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin Tanımı ve Mahiyeti

Güçlendirilmiş parlamenter sistem bir tanıma göre; “Çoğulcu ve katılımcı demokrasi anlayışının hâkim olduğu, hükümet istikrarının ve etkinliğinin korunduğu, etkin bir parlamenter denetimin gerçekleştirildiği, sembolik yetkilere sahip bir Cumhurbaşkanı karşısında, başbakanın liderliğinde güçlü bir bakanlar kurulunun yer aldığı, kamu yönetiminde açık ve hesap verebilir bir yönetimin geçerli olduğu ve devletin her türlü eylem ve işleminin bağımsız yargı tarafından güçlü ve etkili bir denetime tabi tutulduğu siyasal sistemdir.”[27]

Güçlendirilmiş parlamenter sistem olarak adlandırılan bu sisteme, “iyileştirilmiş parlamenter sistem” dendiğine de tanık olunmaktadır. Buna göre: “‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ den, “demokratik rejimi ve hukuk devletini içselleştirmiş devlet organları arasında, denge ve denetleme araçları tesis edilerek kuvvetlendirilmiş, karar süreçlerinde ortaya çıkan tıkanmaları siyasal krize dönüşmeden çözen formüllere sahip olan bir sistem[in] hayata geçirilecek [olması].”[28]anlaşılmaktadır.

3.2. Güçlendirilmiş parlamenter sistem rasyonelleştirilmiş parlamenter sistemin bir versiyonu mudur?

3.2.1. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin Literatürde Tanımı

Bir görüşe göre, rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem salt hükümet istikrarına odaklanmış bir yaklaşım içermektedir. Bu da yürütmenin güçlendirilmesi ile oluşmaktadır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem ise aynı zamanda siyasal demokratik sistemin sağlıklı işlemesini de gözetir. Bu da sağlıklı işleyen parti ve seçim sistemi ile yargı bağımsızlığı gibi faktörleri de gerektirir.[29]

Hâlbuki güçlendirilmiş parlamenter sistem denilen bu model, bir bakışa göre “rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem”den başka bir şey değildir. “Gerek literatür gerekse pratik uygulamalar incelendiğinde muhalefetin “güçlendirilmiş/iyileştirilmiş” parlamenter sistem olarak adlandırdığı bir hükümet modeline rastlanılmamaktadır.”[30] Güçlendirilmiş parlamenter sistem deyimi bilhassa Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı sistemine tepki duyan kesimce dile getirilen ve yapılan tartışmalar ve bazı somut önerilere bakıldığında muhalefet blokunun aslında ‘rasyonelleştirilmiş parlamentarizm’ odaklı bir modeli öncelediği” bir sistemdir.[31]

3.2.2. Rasyonelleştirilmiş Parlamenter Sistemin Kapsayıcılığı

Rasyonel parlamenter sistem ile sadece hükümet istikrarına odaklanan değil; aynı zamanda hükümete işlerlik ve etkinlik de kazandırılmaktadır. Bu istikrar ve işlerlikle de, toplumsal huzurun, istikrarın, barışın ve gelişimin sağlanması hedeflenerek; siyasal sistemin demokratik ve sağlıklı işlemesi amaçlanmış olmaktadır.

Bu açıdan bakıldığında, “Rasyonelleştirme çeşitli hukuki düzenlemeler ve mekanizmalar yoluyla sistemin işleyişinin desteklenmesi amacına dönük bir girişimdir.”[32] Böylece hükümet istikrarının sağlanması bakımından -yukarıdaki tanımda güçlendirilmiş parlamenter sistem kapsamında öngörülen-; siyasal parti ve seçim sistemlerinde demokratik standartlar dışına çıkmadan yapılabilecek bazı değişiklikler de, sonuçta rasyonelleşme çizgisinde bir proje olarak görülebilir: Örneğin parti disiplinin yumuşatılması; milletvekili adaylarının önseçimle belirlenmesi ve/veya seçimlerde parti başkanı ve yönetiminin etkisinin azaltılması; seçimlerde -seçmenlerin adayları daha yakından tanıyarak oy verebildiği- daraltılmış bölge sisteminde geçilmesi gibi tercihler, rasyonelleşme sürecinde de etkili olarak görülmektedir.

“Güçlendirilmiş veya rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem, sağlam bir parlamento çoğunluğuna dayanmayan hükümetlerin kurulmasını kolaylaştırıcı, düşürülmesini ise zorlaştırıcı birtakım araçları içeren anayasal bir formülasyon olarak tanımlanabilir”;[33] şeklindeki tanımda da güçlendirilmiş parlamenter sistemin rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem olduğu dolaylı olarak kabul edilmiş olmaktadır.

Yasamanının  yürütme karşısında güçlendirilmesine vurgu yapan görüşler de rasyonelleştirilmiş veya güçlendirilmiş parlamenter sistemden bahsederek, bu kavramları özdeş olarak kullanmaktadırlar.[34]

Diğer taraftan, yine güçlendirilmiş parlamenter sistem verileri içinde görülerek teklif edilen, yürütmenin atama gibi bir kısım yetkilerinin yargı ya da bağımsız kurulların denetimi ile kullanabilmesi gibi yöntemlerle yürütme, güçlendirilmiş değil, bir anlamda zayıflatılmış olmaktadır.

Parlamenter sisrtemin güçlendirilmesinden bahsedilemez. Güçlendirilen yasama, yürütme veya yargı erkleri olabilir. Bir görüşe göre, “elbette yeni kavramlar geliştirmeye kimse itiraz edemez. Ama öteden beri var olan bir hükümet modelini, güçlendirme vurgusuyla ifade etmenin sorunlu bir yaklaşım olduğuna da işaret etmek gerekiyor.”[35]

Bu sebeplerle, rasyonelleştirilmiş parlamentarizmi yasama yürütme ilişkileri dengesini, parti ya da seçim sistemleri veya diğer siyasal süreçlerden soyut olarak ele almak; dahası rasyonelleştirilmiş parlamentarizmin hükümetlere bu dar çerçevedeki değişikliklerle istikrar kazandırabileceğini varsaydığını söylemek[36]  kanaatimizce yeterince haklı ya da isabetli değildir.

3.2.3. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin Rasyonelleştirilmiş Parlamenter Sistem Açısından Tanımı

Ancak güçlendirilmiş parlamenter sistemi, rasyonelleştirilmiş parlamenter sistemden ayırmak bağlamında literatüre yeni bir versiyon olarak katmak gerekiyorsa; güçlendirilmiş parlamenter sistem, yukarıdaki tanımı çerçevesinde, ülkelerdeki hükümet istikrarına sadece yasama yürütme ilişkileriyle sınırlı olmayan; seçim ya da siyasal partiler sistemleri ve siyasal sistemin bunalımsız işlemesini sağlayacak diğer faktörlerle hukuk ve siyaset literatüründe yer bulmuş olur.

Yazar: Prof. Dr. R. Cengiz Derdiman

e posta: rderdiman@hukukiyaklasim.com , iletisim@hukukiyaklasim.com

Dikkat                                        :

1-)  Bu makalenin, yasalara uygun şekilde kaynak gösterilip atıf yapılarak kullanılması hariç, rızamız ve iznimiz alınmadan başka yerlerde yayımlanamayacağını ve kullanılamayacağını hatırlatmak isteriz. Bu hususta Yasal Uyarı sayfasını da kontrol edebilirsiniz.
2-) Bu makaleye atıf yapılması halinde:

  R. Cengiz Derdiman, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Nedir?”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..

Şeklinde kaynak gösterilmesi gerekmektedir.
3-) İznimiz ve rızamız alınması kaydıyla diğer kullanımlarda da mutlaka:       
Kaynak:  R. Cengiz Derdiman, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Nedir?”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..

Şeklinde kaynak gösterilmelidir.


 

Dipnotlar

[1]     Schelcher, Walter, “Das Parlamentarische System (I. Das Wesen der parlamentarischen Regierung)”, Archiv des öffentlichen Rechts 1921, volume: 41- issue: 33, ss: 257-271, s. 257, 258.  

[2]     Çağlar, Bakır, Bir Anayasacının Seyir Defteri, Su Yayınları, İstanbul, 2000, s. 20.

[3]     Derdiman, R. Cengiz, Anayasa Hukuku, 3. Baskı, Aktüel Yayınları, Ankara, 2013, s. 62; Kocaoğlu (Mehmet) Anayasa Hukuku, YÖK Matbaası, Ankara, 1998, s. 170.

[4]     Bakınız: Merkel, Wolfgang,“Defekte Demokratien”, in: Demokratie in Ost und West, Wolfgang Merkel/Andreas Busch (Hrsg.), Frankfurt a.M., 1999, 361–381, s. 71, nakleden: Lauth, Hans-Joachim,  “Regimetypen: Totalitarismus – Autoritarismus – Demokratie”. Vergleichende Regierungslehre Eine Einführung 3., aktualisierte und erweiterte Auflage, Hans-Joachim Lauth (Hrsg.), Springer Fachmedien GmbH, Wiesbaden, 2010, s. 96.

[5]     Steffani, Winfried, Parlamentarische und präsidentielle Demokratie, Springer Fachmedien Wiesbaden, 1979, s. 11.     

[6]     Parlamenter sistemin tanımı ve özellikleri için bakınız: Keskinsoy, Ömer-Kaya, Semih Batur, Parlamenter Hükümet Sisteminin Erdemleri, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020, s. 19-24, 38-42.

[7]     Furtak, Flarian T., Demokratische Regierungssysteme eine Einführung, Springer Verlag, Wiesbaden, 2018, s. 43.

[8]     Hükümet parlamenter sistemde yasama dönemleri içinde görevden bu şekilde alınabilirken, başkanlık sisteminde bu usul yoktur. Parlamenter sitemde hükümetin ve bakanları doğrudan doğruya devlet başkanı tarafından atansa bile devlet başkanı tarafından görevden alınması (karşılaştırınız: Steffani, op.cit., s. 39, 40.) hükümetin yasamaya karşı olan siyasal sorumluluğunu işlevsiz hale getireceğinden isabetli olamaz.

[9]     Zippelius, Reinhold-Würtenberger, Thomas, Deutsches Staatsrecht, 32. Auflage, Verlag H.C. Beck, München, 2008, s. 90

[10]    Schelcher, op.cit.,s. 261, 269.

[11]    Keskinsoy,-Kaya, s. 19-24, 38-42.

[12]    Çok çok kısa ve genel bir ifade ile; İngiltere’de parlamenter sistem, Krala karşı toplumsal grupların ittifakıyla Kralı etkisizhale getirip parlamentoyu ve dolayısıyla parlamentodan çıkan bakanlar kurulunu etkinleştirmesi sonucunda doğmuştur.” Derdiman, R. Cengiz,  “Türkiye’de Benimsenecek Hükûmet Sistemi Ve ‘Cumhurbaşkanlığı Hükûmetini’ Tartışmak”, İstikrar ve Temsil Paradigmaları Çerçevesinde Başkanlık Sistemi ve Türkiye, editör: Nagehan Talat Arslan,Aktüel Yayınları, Bursa, 2013, s. 243

[13]    İki partili sistemlerle partilerin çoğunluğu kazandığı sistemlerde parlamentoda çoğunluğu dayalı hükümetler için gensoru ve güvensizlik oylamaları yöntemleri pek etkili olmadığı gibi etkili olabileceğini düşünmek gerçekçi de değildir. Harfst, Philipp; Schnapp, Kai-Uwe (2003) : Instrumente parlamentarischer Kontrolle der Exekutive in westlichen Demokratien, WZB Discussion Paper, No. SP IV 2003-201 (http://hdl.handle.net/10419/49732), s. 8.

[14]    Kaltefleiter, Werner, Die Funktionen des Staatsoberhauptes in der parlamentarischen Demokratie, Springer Fachmedien Wiesbaden, 1970, s. 10, 11.        

[15]    Derdiman, “Türkiye’de Benimsenecek Hükûmet Sistemi Ve ‘Cumhurbaşkanlığı Hükûmetini’ Tartışmak”, op.cit., s. 245

[16]    Aynı yönde: Duverger, Maurice, Siyasal Rejimler, Türkçesi: Teoman Tunçdoğan, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1986, s. 73

[17]    Bu yöndeki değerlendirmeler için bakınız: Kuzu, Burhan, Anayasa Hukukumuzda Yürütme Organının Düzenleyici İşlem Yapma Yetkisi ve Güçlendirilme Eğilimi, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1987, s. 86, 87; Özkol, Adil, “Çağdaş Parlamenter Demokrasilerde Kuvvetli İcra Eğilimi”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,  Yıl 1969, Cilt 26, Sayı 1, s. 49 vd.

[18]    Özkol, ibid., s. 48.

 

[19]    Furtak, op.cit., s.155. Rasyonel parlamentarizmi aklileştirilmişlikten hareketle, parlamenter sistemin kurallara bağlanması şeklinde açıklamak ve yürütmeye etkinlik ve istikrar kazandırıcı şekilde güçlendirmeye yönelik bakışa “çağdaş parlamentarizm” (Fendoğlu, Hasan Tahsin, Türkiye’nin Demokratik Gelişim ve Avrupa Birliği, Beyan Yayınları no: 438, İstanbul, 2007, s. 323.) de denmektedir. Hâlbuki klâsik parlamentarizmin devlet hayatında bunalıma sebebiyet vermeyecek derecede ve çağdaş bir şekilde hukuki kurallara bağlanarak dizayn edilmesinin kendisi rasyonel bir yöntem olacaktır.

[20]    Derdiman, R. Cengiz-Kağan, Zeynep, “1982 Anayasasında Organik ve Fonksiyonel Yönü İtibarıyla ‘Geçici Bakanlar Kurulu’” Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt:  6 sayı: 1, yıl: 2016, ss: 9–47, s. 13 vd.

[21]    Marschall, Stefan, Parlamentarismus Eine Einführung, 2., überarbeitete und aktualisierte Auflage, Nomos Verlagsgesellschaft, Baden-Baden 2016, s. 24.

[22]    Kaboğlu, İbrahim Ö., Anayasa Hukuku Dersleri Genel Esaslar, 10. Baskı, Legal yayıncılık, İstanbul, 2015, s. 154.

[23]    Yücel, Bülent, Parlamenter Hükûmet Sisteminin Rasyonelleştirilmesi Ve Türkiye Örneği,  Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı, Eskişehir, 2008, s. 149.

[24]    “Başkanlık sisteminin rasyonelleştirilmesi” tabiri için bakınız: Atar, Yavuz, Ankara’da Güçlü Başkanlık Tartışması ve AK Partinin Başkanlık Sistemi Teklifi” Yeni Türkiye, yıl: 9 Mart-Nisan 2013, sayı: 51, s. 551. 

[25]    Benzer görüş: Anayurt, Ömer, Anayasa Hukuku Genel Kısım, Seçkin Yayınları, Ankara, 2018, s. 378.

[26]    Aynı yönde bakınız ve karşılaştırınız: Tunçkaşık, Halit, “Parlamenter Sistem: Teori, Pratik Ve Tartışmalar”, Karşılaştırmalı Hükümet Sistemleri: Parlamenter Sistem (Almanya, Güney Afrika, Hindistan, İngiltere, İtalya ve Japonya Örnekleri), TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Yayını, Editör Semra Gökçimen, Ankara, 2017, s. 9, 10.

[27]    Akartürk, Ekrem Ali-Küçük, Tevfik Sönmez, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Teori ve Uygulama, Adalet Yayınevi, Ankara, 2021, s. 15, 16.

[28]    İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, https://iyiparti.org.tr/storage/img/doc/iyi-parti-iyilestirilmis-ve-guclendirilmis-parlamenter-sistem.pdf, (Erişim tarihi: 21.08.2021) s. 2

[29]    Akartürk-Küçük, op.cit., s. 144.

[30]    Laleoğlu, Baki, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Sorunlar ve Çelişkiler”, https://www.setav.org/guclendirilmis-parlamenter-sistem-sorunlar-ve-celiskiler/, (erişim tarihi: 21.08.2021).

[31]    Ibid.

[32]    Yücel, s. 149.

[33]    Baykan, Metin, “Demokratik Bir Başkanlık Sistemi Mümkün mü?”, Perspektif, 07.01.2021, https://www.perspektif.online/demokratik-bir-baskanlik-sistemi-mumkun-mu/ Erişim, 11.03.2021.

[34]    Örneğin: “Bu çerçevede TBMM, demokratikleştirilebildiği ölçüde güçlü olur ve görevlerini özerk bir biçimde yerine getirir. Hükümet istikrarı için, kurulması kolay ve düşürülmesi zor düzenleme, aklileştirilmiş veya güçlendirilmiş parlamenter rejim çerçevesinde düşünülmeli; yargı ise, mutlaka bağımsız olmalıdır.” (Kaboğlu, İbrahim Ö., “Güçlendirilmiş parlamenter sistem”, Birgün, 15.04.2021, https://www.birgun.net/haber/guclendirilmis-parlamenter-sistem-341310, Erişim:07.09.2021) ifadesinde geçen “aklileştitilmiş veya güçlendirilmiş parlamenter rejim” deyimlerinin birbirleri ile eş anlamlı kullanıldıkları görülmektedir.   

[35]    Uçum, Mehmet, “Güçlendirilmiş parlamenter sistem ne anlama geliyor?” http://mehmetucum.com/7-haberler&newsID=348, Erişim: 07.09.2021.

[36]    Akartürk-Küçük, op.cit., s. 144.

Önceki Yazıİdari Yargılama Usulünde Sürelerdeki Değişikliğin Değerlendirilmesi
Sonraki YazıBütçe Hakkı ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi