Soru Özeti/İçeriği: İdari yargıda açılan dava dilekçesinde yanlışlıklar var diye dosyanın kapatılması kararı verilebilir mi? Bunun dosyanın işlemden kaldırılması ve/veya davanın açılmamış sayılması şeklindeki kararlardan farkı var mıdır?
Mahkemelerin verecekleri kararlar ve Anayasanın 142. maddesi
İdari yargıda dosyanın kapatılması gibi bir usul açıkça öngörülmemiştir. Dosyanın işlemden kaldırılması ya da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, İdari Yargılama Usulü Kanununda (İYUK’ta) yer almış olup ve kanundaki usullerin vukuu halinde verilebilecek karar türlerindendir.
Anayasamızın 142. maddesine göre mahkemelerin görev ve yetkileri kanunlarda gösterilir. Bir konuda muhakeme yapmak ve, ara ya da nihai veya kesin kararlar vermek mahkemelerin görev ve yetkilerindendir. Dolayısıyla, yukarıda yer alan karar türleri, kanunda öngörülen usul ve şartlar dairesinde verilebileceklerdir.
Fakat, örneğin bir konuda yanlış açılmış ya da dilekçesi yanlış bilgileri içeren bir davanın reddi gibi bir sonuçla karşılaşıldığında, dava süresi de bitmişse yapacak bir şey kalmaz. Bu husus gözetilerek, mahkemelerin davanın ya da dilekçenin reddine karar vermeden yapılacak işlemler, yargılamanın gecikmemesi için de gerekli olabilir. Çünkü, böylece, Anayasanın 142. maddesinde yer alan davaların en kısa zamanda, en az masrafla ve en adil şekilde sonuçlandırılması yükümlülüğüne da katkıda bulunulmuş olur.
Yanış açılan ve süresi bitmemiş davanın yeniden açılmasında ilk davaya ilişkin dosyanın kapatılması
Yanlış açılmış ya da dilekçesinde yanlışlıklar bulunan davalarda, dava açma süresinin devam etmesi halinde, derhal harekete geçilerek, fikrimizce yapılması gereken, yanlışlıkları düzeltilmiş şekilde yeni bir davanın açılması ve ilk davada dosyanın kapatılması kararının verilmesidir.
Bu halde, açılan yeni davanın, davanın konusu ve tarafları bakımından ilk dava ile aynı olması münasebeti ile derdest hale düştüğü gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmemesi için; yeni davanın önceki davadaki yanlışlıkların düzeltilmesi sebebiyle açıldığı, hem ilk dava hem de yeni dava dosyasına girmek üzere mahkemeye beyan edilmelidir. Bu beyanda ilk davaya bağlı dosyanın kapatılması talebinde de bulunulmalıdır.
Dosyanın kapatılması ya da işlemden kaldırılması veya davanın açılmamış sayılması
Aynı konuda tarafları da aynı birden fazla davada, mahkemelerin ilk dava için nasıl bir karar verecekleri İYUK’ta belirtilmiş değildir. Aslında derdest kapsamda mütalâa edilebilecek böyle bir usulde dosyanın kapatılması değil; “davanın açılmamış sayılmasına”[1] ya da bu sonucu doğuracak bir karara hükmedilebilmekte, daha açık deyimle davanın reddine karar verebilmektedirler.[2]
Halbuki, yukarıda söylendiği gibi davanın açılmamış sayılması ya da davanın reddi kararları, kanunda farklı durumlara münhasır kılınmışlardır. Davanın açılmamış sayılması kararı verilen durumlarda, dava harcı, duruma göre iade edilmemektedir.[3] Davanın reddi de aslında, davacının taleplerinin reddi anlamında bir içerik taşımaktadır. Bu sebeple, konuya ilişkin olarak verilmesi gereken karar, aslında, dosyanın kapatılması şeklinde bir karar olabilmektedir.
Birden fazla davada bilhassa yeni dava mükerrer addedilmekte ve bu davanın reddi ya da davanın açılmamış sayılması gibi kararlar mükerrer addedilen yeni davalar için verilmektedirler. Dosyanın kapatılması kararı ise talep doğrultusunda sehven mükerreren açılan ya da dilekçesinde yanlışlıklar içeren ilk dava dosyasının kapatılması şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Dosyanın kapatılması – esas kaydının kapatılması
Dosyanın kapatılması, dosyanın esas kaydının kapatılması anlamına gelmektedir. Bu karar dosyanın esas kaydının silinmesi demek değildir. Çünkü her dava dosyası tevzi edildiği mahkemede bir esas numarası alır. Dolayısıyla muhakeme bu esas kaydı canlı kaldığında yürür. Bu esas kaydı da bir kararlar kapatılır ve bu karar da bir sayı alır. Bu sebeple açılan davada esas kaydı silinmez, kapatılabilir.
Aslında dosyanın kapatılması yani esas kaydının kapatılması, bir bakıma davanın açılmamış sayılması anlamına gelmiş olmaktadır. Ancak davanın açılmamış sayılması kararı İYUK’da yazılı durumlara münhasır olup, davanın esasına girildiğinde de verilebilmektedir. Dosyanın esas kaydının kapatılması, esasen, davanın esasına girilmemiş olunduğu dönemde ve ancak davayı açan kişilerin istekleri bağlamında olmaktadır.
Dosyanın kapatılması kararında dava harç ve masrafları ile avukatlık ücreti
Davanın ön şartlar bakımından incelenmesi aşamasına girilmeden böyle bir kararın verilmesinde aslında dava harç ve masraflarına ya da avukatlık ücretine hükmedilmemesi; adli yardımdan yararlananlar için ise dava harç ve masrafları ya da avukatlık ücreti ödenmesi gibi bir kayda yer verilmemesi isabetli olacaktır.
Dosyanın esas kaydının kapatılması İYUK’ta yer almayan bir usul olsa da, doğası icabı, verilmesinde yasal aykırılık olmayan karardır. Kaldı ki davacının davadan vazgeçmek ya da feragati mümkün olabilmekte; davalı idare ise davalı pozisyondan çıkmış olmaktadır. Dolayısıyla bu karar davalı ve davacının lehine olduğu gibi adil yargılanma hakkına da uygundur.
Dosyanın Kapatılması Şeklinde Emsal Kararlar
Daha evvelki bir yazımızda belirttiğimiz gibi;
1-) Bursa 1. İdare Mahkemesi bir kararında dilekçedeki yanlışlıklar dolayısıyla yenilen açılan bir davada, ilk dava dosyasının kapatılması talebi doğrulturunda dosyanın esas akydının kapatılması kararı vermiştir. Bu kararda adli yardımdan yararlanma talebi göstilerek, dava harç ve masraflarının talep eden tarafça ödenmesi gibi bir hükme de yer verilmemiştir.[4]
2-) Temyiz başvurusunda yanlış gösterilen davalının verilen 15 günlük sürede düzeltilmemesi üzerine emsal kararda “dosyanın esas kaydının kapatılması”na hükmedilmiştir.[5]
3-) Emsal bir başka kararda, derece mahkemesinin mükerreren açılan bir davada verdiği “dosyanın esas kaydının kapatılması kararı” bozma sebebi olarak görülmemiştir.[6]
4-) Faklı iki dava ya da itirazın birleştirilmesi gibi hallerde de dosyanın birisi kapatılarak diğer dosyada birleştirilebilmekte; dolayısıyla bu gibi hallerde de dosyanın birisi için esas kaydının kapatılması kararı verilebilmektedir.[7]
Yazarlar: R. Cengiz Derdiman, Prof. Dr., e posta: rderdiman@hukukiyaklasim.com
Emirhan Derdiman, Avukat, Bursa Barosu, tel: 0 224 909 1453
Dikkat :
1-) Bu makalenin, yasalara uygun şekilde kaynak gösterilip atıf yapılarak kullanılması hariç, rızamız ve iznimiz alınmadan başka yerlerde yayımlanamayacağını ve kullanılamayacağını hatırlatmak isteriz. Bu hususta Yasal Uyarı sayfasını da kontrol edebilirsiniz.
2-) Bu makaleye atıf yapılması halinde:
R.Cengiz Derdiman-Emirhan Derdiman, “İdari Yargıda Dosyanın Kapatılması Kararı Verilebilir mi?”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..
Şeklinde kaynak gösterilmesi gerekmektedir.
3-) İznimiz ve rızamız alınması kaydıyla diğer kullanımlarda da mutlaka:
Kaynak: R. Cengiz Derdiman-Emirhan Derdiman “İdari Yargıda Dosyanın Kapatılması Kararı Verilebilir mi?”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..
Şeklinde kaynak gösterilmelidir.
Dipnotlar
[1] Tan, Turgut, İdare Hukuku, Güncelleştirilmiş 2. Bası, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara, 2013, s. 1070.
[2] “Danıştay, derdestlikten dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmektedir. (D15.D’nin 20.09.2011 tarihli ve e: 2011/358, k: 2011/1493 sayılı kararı, nakleden) Derdiman, R. Cengiz, İdarî Yargının Genel Esasları, 3. Baskı, Aktüel Yayınları, Bursa, 2014, s. 193.
[3] D 6. D’nin, 14.05.1982 tarihli ve 1981/941 k: 1982/2128 sayılı kararı (nakleden: Derdiman, s. 103).
[4] Bursa 1. İdare Mahkemesinin 28.07.2021 tarihli ve esas: 2021/711 karar: 2021/634 sayılı kararı.
[5] Danıştay 5. Dairesinin 03.02.2016 tarihli ve Esas: 2016/452 Karar: 2016/476 sayılı kararı (https://www.sinerjimevzuat.com.tr/, 27.07.2021).
[6] Danıştay 13. Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve esas: Esas: 2019/1476 Karar: 2020/1652 sayılı kararı (https://www.sinerjimevzuat.com.tr/, 27.07.2021).
[7] Örneğin bakınız: Danıştay 1. Dairesinin 18.12.2019 tarihli ve esas: 2019/1950 karar:2019/1978 sayılı kararı (https://www.sinerjimevzuat.com.tr/, 27.07.2021)