(1999 ve öncesinde emekli olan işçilerin aylıklarının hesaplanmasına ilişkin değerlendirme)
İşçilerin 1999 ve öncesi yaşlılık aylıklarının hesaplanmasına ilişkin genel giriş ve özet
Hukukumuzda işçilerin, bağımsız çalışanlar (Bağ-Kur’lular) ve memurların emeklilikleri halinde alacakları yaşlılık aylıklarının hesaplanmasında farklı farklı usuller esas alınmaktadır. Genel olarak bakıldığında işçi emeklilikleri ve statüleri 1999-1988; 1987’de 3495 sayılı kanuna göre prim borçlanmayla sağlanan süper emeklilik; 1987-1982 ve 1982 öncesi olmak üzere 4 dönem olarak ele alınmaktadır.[1] Buna işçi yaşlılık aylıklarının hesaplanma yöntemin değiştiği 1978 ve öncesi döneminde eklemek gerekir.
Günümüz açısından bakıldığında ise: İşçilerin maaşlarının hesaplanmasında: örneğin, 2008’den sonra emekli olan işçilerin aylıklarının hesaplanmasında; 1999’dan evvelki dönem, 2000-2008 arası dönem ve 2008’den sonraki dönem olmak üzere 3 yöntem söz konusu olmaktadır.
Bu yazıda en son 1999 Aralık ayı sonuna kadar emekli olan işçilerin emekli yani yasal deyimle yaşlılık aylıklarının hesaplanması ve buna ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır.
1999 ve öncesi emekli olan işçilerin yaşlılık aylıkları günümüze göre hesaplanırken, 1999 Aralık dönemindeki aylık miktarı 2000 yılına % 5,9 eklenerek aktarılmakta; bu şekilde bulunan aylık miktar da, 2008’e, 7,13326594120697 katıyla aktarılmaktadır. Bu şekilde güncellenen tutar 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar, ödenmekte olan, işçilerin yaşlılık aylıklarına uygulanmış olan aylık artışları ile artırılmaktadır. 2013’den günümüze doğru aylıkların güncellemede ise kısaca belirtmek gerekirse, aylıklara göre, enflasyon oranları ve güncelleme katsayıları nazara alınmaktadır.
Yaşlılık Aylıklarının Hesaplanmasına İlişkin Genel Hukuki Seyir
İşçilerin yaşlılık aylıklarının hesaplanmasında, 1999 ve öncesinde yürürlükte olan ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Hakkında Kanunda öngörülen şekilde kaldırılan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu (SSK) hükümleri esas alınmaktadır. SSK’nın ilk halinde aylıkların hesaplanmasında aşağıda belirtileceği şekilde belli yıllara ilişkin toplam kazancın ortalaması esas alınmaktayken; daha sonra gösterge ve katsayı sistemine geçilmiştir. Söylendiği gibi SSK’da, (SSGSSK’daki) geçiş hükümleri saklı kalmak üzere, Nisan 2008 itibarıyla SSGSSK tarafından yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu doğrultuda, SSGSSK’nın geçiş hükümleri kapsamında olan geçici 2/2 maddesi, işçilerin yaşlılık almaya hak kazanmalarına esas olmak üzere 1999’dan evvelki prim ve gün sayılarının hesaplanmasına SSK’nın ilgili hükümlerinin uygulanmaya devam olunacağını öngörmüştür. SSK’ya bakıldığında, 1964’den bu yana yaşlılık aylıklarının hesaplanmasında öngördüğü, 61., 96, ek madde 2, 21, 22 ve 23. maddeleri gibi yasal düzenlemelerin sıklıkla değiştirildiği görülmektedir.[2]
SSGSSK’nın bu hükmünden, 1999 ve öncesi emekli edilenlerin tüm primleri ve gün sayıları 2000 sonrasına taşmadığı için yaşlılık aylığının sadece 1999’dan evvelki dönemde öngörülen yasal usûle göre hesaplanacağı anlaşılmaktadır.[3]
İşçi yaşlılık aylıklarının güncellenmesine ilişkin hükümler getiren ve aşağıda değinilecek olan 6283 sayılı kanunun 5. maddesi, SSKGSSK’yageçici 39. madde olarak eklenmiştir.
İşçilerin Yaşlılık Aylıklarının Hesaplama Usûlü
6283 sayılı kanunda öngörülen hesaplama (≈güncelleme ve intibak) usulü
6283 sayılı kanunun SSGSSK’na ek 39. Madde olarak eklenen hükmüne göre:
Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla aylığı, yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ile çarpımının ve aylık bağlama (yüzdelik) rakamına oranlaması[4] suretiyle belirlenir.[5]
Bu (anılan geçici 39.) madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutar, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise, (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) (SSK) kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır.
Bu (geçici 39.)maddeye göre hesaplanan aylık tutarının, sigortalı veya hak sahiplerine 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte olan aylık tutarının altında kalması halinde, mevcut aylıkların ödenmesine devam edilir.
Gösterge, Katsayı ve Aylık Bağlama Oranları
SSK’nın, 1999 tarihli ve 4447 sayılı kanun ve önceki kanunlarla değiştirilmeden evvelki hükümlerine[6] göre, 1999 ve öncesinde emekli olan işçilerin yaşlılık aylık miktarları, SSK’da işçiler için öngörülen gösterge tablosundaki göstergenin ve 1999 Aralık ayı itibarıyla yayınlanan memur maaş katsayısının çarpımının % 60’ından oluşmaktadır.
Katsayı
Yukarıda söylendiği gibi gösterge ile çarpılacak olan katsayı olup, bu çarpımda katsayı için memur maaş katsayısı rakamı esas alınacaktır. Her dönemde bu rakam yasal hükümle ya da yasal hükme dayanarak Bakanlar Kurulunca (günümüzde ise Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Cumhurbaşkanınca) belirlenir/belirlenmiştir. 1999 Aralık ayında katsayı olarak esas alınan bu rakam 12000(=onikibin)dir.
Gösterge
SSK’da yapılan değişikliklerle[7] 1999 ve öncesi emekli olan işçilerin aylıkları için gösterge ve katsayı sistemine geçildiği için, işçi yaşlılık aylığına esas gösterge tabloları da öngörülmüştür.[8] Şu kadarını belirtelim ki, en son düzenlemelere göre 12 derecelik gösterge tablosunda en küçük 9475; en üst gösterge de 10175’dir. 10225 ile 15175 ve bunlar arasındaki tüm gösterge rakamları da 10 dereceli üst gösterge tablosunda yer almaktadır.
Gösterge rakamları anılan gösterge ya da üst derecedeki tablolarında[9] ayrı ayrı belirlenmiştir. Sistemde gösterge tablosu ve üst gösterge tablosu olmak üzere 2 ayrı tablo öngörülmüştür. İşçilerin yaşlılık aylıklarının belirlenmesinde göstergenin bulunması şu usûlle olur:
1-) Öncelikle göstergenin üst gösterge tablosunda olabileceği gözetilerek, işçilerin yaşlılık aylıklarının tahsisinden geriye ilk 10 yıldaki toplam kazancın yıl sayısı olarak 10’a bölümü yapılır. Bulunan rakam üst gösterge tablosunda yer alıyorsa bu gösterge rakamı esas alınır.
2-) Bulunan rakam üst gösterge tablosunda yer almıyorsa, yıllık ortalama yeniden, bu sefer geriye doğru, bu sefer ilk 5 yıllık ortalama esas alınır. Bu şekilde bulunan rakam artık normal gösterge tablosunda aranır ve bulunacak rakam gösterge olarak esas alınır.
3-) Bulunan yıllık ortalamalar herhangi bir gösterge rakamına denk gelmiyorsa, işçilerin yaşlılık aylıklarının belirlenmesinde ve yapılacak işlemlerde, en yakın gösterge rakamı esas alınır.
10 veya 5 yıllık gelirlerin toplamında “birkaç gün dahi prim ödenmiş yıllar ortalamaya dahil edilir”[10] Bu durum, gösterge rakamının otomatik olarak azalmasına sebep olacaktır.
Yaşlılık aylığının hakedilmesinde aylık bağlama oranları
Konumuz kapsamında hesaplanacak yaşlılık aylıklarının hesaplanmasında yasal aylık bağlama oranı % 60’tır. Bu oranda azalma ya da çoğalma olabilir:
1-) % 60’lık oranlamada (oranlama kesirinin pay kısmında) 5000 günden sonraki her 240 gün için 1 puan ekleme; 5000 günden geriye her 240 günlük eksiklik için de 1 puan azaltma yapılır.[11]
2-) Erkeklerin 55, kadınların 50 yaşını doldurduktan sonraki yaşlılık aylıklarına, fazla her yaş için de aynı şekle 1 puan eklenecektir.
3-) SSK’nın 2422 sayılı kanuna değişik 96. maddesine göre SSK’ya tabi olarak “Yaşlılık Sigortalarından bağlanacak … aylıkların hesabına esas tutulan aylığın alt sınırı, gösterge tablosundaki en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının % 70’inden az olamaz.” Dolayısıyla, örneğin, 9475 olan en az göstergenin 12000 ile çarpımı halinde oranlamada % 70 esas alınacaktır.
Üst göstergede en az aylık ise, 10175 x 12000 x % 60) formülüne göre hesaplanan tutardan olacaktır. Bu üst gösterge tablosuna göre hesaplamalarda aylık bağlama oranının, yukarıda yazlı yaş hadlerine ya d 240’a günlük sürelere göre yasal artırma ve eksiltmeler hariç, % 60’dan az olmayacağı anlamına gelmektedir.
3-) İşçi yaşlılık aylıklarının miktarı hiçbir şekilde gösterge ve katsayı ile çarpımının % 85’ini geçemeyecektir.[12]
4-) Üst gösterge tablosunda en düşük (10. Dereceye ilişkin) gösterge için oran % 59,9 olarak, en büyük (1. derecedeki) gösterge için ise % 50 olarak alınır. “Ara göstergelerin oranları ise en düşük göstergenin karşılığı olan % 59.9 oranı, izleyen her gösterge için binde bir azaltılarak belirlenmiştir.”[13]
Hesaplamaya Esas Olacak Parametreler
6283 sayılı kanunla öngörülen ve yukarıda değinilen güncelleme ve intibak usulünde ilk esas alınan aylık, 1999 yılından evvel işçilerin yaşlılık aylıklarının, “1999 yılına kadar belirlenmiş miktarları” olacaktır. 1994 yılından itibaren SSK’ya Hazine yardımı yapılmaya başlanmış, prime esas kazancın tavanı artmıştır. Bu meyanda yaşlılık aylıkları hesaplama usulü değiştirilerek, 1999’dan geriye doğru her yıl katsayıyla güncelleştirme yerine enflasyon oranında artmıştır.[14]
6283 sayılı kanun güncelleme için yukarıda belirtilen katsayıları öngörmüştür. Genelge ise daha detaylı açıklama getirmiştir:
Yapılan güncellemelere 2013’te bulunan rakam, güncelleme yapılmadan alınacak yaşlılık aylığından az ise, çok olan usule göre ödeme esas alınacaktır. Şöyle ki;
“1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak 2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutarı ise, (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara uygulanmış olan aylık artışları ile artırılır.”[15]
1999 ve öncesi işçi yaşlılık aylıklarının belirlenmesine esas olmak üzere; “yaşlılık aylığı almakta olanların aylıkları ise aynı (4447 sayılı kanunun) 16. maddesiyle (SSGSSK’ya) eklenen Ek 38. madde uyarınca her ay TÜFE artış oranı kadar arttırılarak ödenecektir.” [16] Ancak, bu Anayasa Mahkemesi Kararı[17] ve bu kararda atıf yapılan hükümlerden sonra çıkarılan 6283 sayılı kanun hükmünden; bu artışların nazara alınmadığı ve 1999’daki aylık miktarının 2000’e taşınırken, sadece % 5,9 oranında; bulunan son rakamın 7,13326594120697 katıyla artırmak suretiyle 2008’e taşınmış olacağı anlaşılmaktadır.
Genel Olarak Hukuksal değerlendirmeler
“1999’daki Aylık” Kavramı
1999 ve öncesi geriye doğru tüm yıllar için hak edilen yaşlılık aylıklarının ya da ölüm aylıklarının 1999’a güncellenmesinde; evvelki tarihlerde alınan aylıkların artırımlı miktarlarının esas alınacakları malumdur. Zira 6283 sayılı kanun, 1999’da alınan “en son aylık”tan bahsetmektedir. Bu nedenle örneğin 1994’de aylık almaya hak kazanan kimsenin, yaşlılık aylıklarının 2000’e ve sonra 2008’e aktarılmasında, 1999’da aldıkları en son ve daha evvelki yıllara göre artırımlı toplam aylık nazara alınmalıdır.
Aylık Hesaplanmasında Hakediş Tarihindeki Mevzuat
İşçilerin yaşlılık aylıklarının hesaplanmasında “ödenen prim miktarları, prim ödeme gün sayıları gibi unsurlar, yaşlılık aylığı bağlanmasının talep edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre farklılaşmaktadır. Bundan dolayı da yaşlılık aylığı her sigortalı için aynı olmamaktadır.”[18] Açıklamak gerekirse:
Yukarıda da değinildiği üzere, SSK’da yaşlılık aylıklarının dönemlere göre farklı usullere hesaplandığı, görülmektedir. İlk kez 1978 yılında 2167 sayılı kanunla geçilen gösterge ve katsayı sisteminin uygulanmalarında ve aylık bağlama yasal oranlarında bir kısım yasal değişiklikler olmuş;[19] bu katsayı ve gösterge sistemi 1999’da 4447 sayılı kanunla kaldırılmıştır. 1999 ve öncesi yaşlılık aylıklarının hak edildikleri tarihte yürürlükte olan mevzuata göre hesaplanması esas olmuştur. Dolayısıyla 1999’da güncellemeye esas olacak işçi yaşlılık aylıklarının belirlenmesinde; bu aylıklar, diğer usullerle hesaplandığında daha fazla çıkacak olsa bile, sadece, “hak edilen tarihte yürürlükte olan usul”e göre yapılan hesaplama esas alınacaktır.
Bilindiği gibi, işçilerin yaşlılık aylıklarının belirlenmesinde yeni sistemde farklı bir usul benimsenmiştir. Buna göre yaşlılık aylığı ortalama aylık kazancın kanunda belirtilen sabit rakam olarak % 2’lik oranla çarpımı sonucunda ortaya çıkacaktır. Aylık ortalama kazanç da prime esas olan ve her yıl SSKGSSK’nın 29/1. maddesinde öngörülen katsayı ile güncellenerek belirlenen kazançların toplamının, prim gün sayısına bölümünden elde edilecek sayının 30 ile çarpımıyla bulunan rakamdır.[20] 1999 ve öncesinde emekli olan işçilerin aylıklarının, bu şekilde hesaplanmasıyla katsayı ve gösterge çarpımına göre daha fazla olması halinde, daha fazla olan yönteme göre hesaplanan aylık miktarının ödenmesi beklenebilir. Fakat yasal hükümler böyle bir seçenek tanımamış olup; SSKGSSK’nın geçici 1/2. maddesine göre, SSK’nın yürürlükte olduğu dönemde hak edilen aylıkların ödenmesi, SSK hükümlerine göre olacaktır.[21]
Yaşlılık Aylıklarının Hakedişlerin Başlangıcı
SSK’dan(m. 62), SSGSSK(m. 30) ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanun(madde: 91), emeklilik/ yaşlılık aylığı almaya hak kazanan birisine yaşlılık aylığının, işinden ayrıldıktan sonra istekte bulunduğu tarihi takip eden aydan itibaren bağlanacağını belirtmektedirler. Dilekçenin emeklilik sebebiyle yaşlılık aylığı bağlanmasını istemesi gerekli ve yeterlidir.[22]
Anayasada sosyal güvenlik hakkı bir temel hak olarak düzenlenmiştir: Emeklilik, ilk bakışta, kişinin aktif şekilde yer aldığı çalışma hayatından çekilmesi sonucunu doğurmaktadır.[23] Yaşlılıktan doğacak riskleri karşılayacak bu aylık,[24] işinden ayrılan birisinin hakkı olarak görülmesi gerektiği için, dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemezdir. “Sosyal Hukuk Devletinin temel (amacı), sosyal hakların ve sözgelimi sosyal güvenliğin en iyi, en sağlam ve en etkin bir biçimde sağlanmasıdır.”[25]
İşe bağlı hayat aşamasının son bulması anlamına gelen emeklilikle oluşan (gelir yoksunluğu gibi bir) riskin gerçekleşmesi sebebiyle yaşlılık aylığı bağlanması,[26] kişilerin maddi ve manevi varlıklarının korunması ve geliştirilmesi haklarının korunmasına daha uygundur. Yukarıda anılan kanunlar, anlaşıldığına göre, örneğin, ölüm ya da memurlarda resen veya yaş haddinden emeklilik aylıklarının bağlanmasında, açıkça böyle bir yazılı istek şartı öngörmemişlerdir. Emsal kararlarda da borçlanmanın sona erdiği tarihten itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığına,[27] ya da zorunlu olarak emeklili edilme halinde aylığın bağlanmasında isteğin şart olmadığına[28] işaret etmişlerdir
Kanunda açık olmayan, farklı anlamlara da gelebilecek hükümler sigortalı lehine yorumlanmalıdır.[29]
Tüm bunlar, yaşlılık aylığının yasal olarak hak kazanma şartlarını elde etmek kaydıyla işten ayrılma tarihini takip eden aydan itibaren hak edilmiş olabileceğine; yazılı isteğin ise aylığın başlangıcı değil, hak edilen aylığın bağlanması şeklinde anlaşılabileceğine ilişkin yorumu mümkün kılmaktadır. Aksi hal, Anayasanın yukarıda belirtilen 10., 12., 17. ve 60. maddelerine aykırı olabilecektir.
Yaşlılık Aylıklarının Güncellenmesi
Yaşlılık aylıklarının 1999’dan 2000’e % 5,9 oranıyla artırılarak taşınmasından sonra, belirlenen rakamın (7,13326594120697) katının 2008’e taşınması gerekecektir. 2008’e taşınan aylık tutarın; prim miktarı, prim gün sayısı ve hak ediş yaşı aynı olan ve hak edişi 2000’den sonra olan hatta emsallerin aldıkları yaşlılık aylıklarından az olması halinde de kanun yukarıda belirtilen usulden başka, avantaj sağlayacak seçenek öngörmemiştir.
İşçi aylıklarının gösterge ve katsayıyla çarpıyla elde edilen sayının alınacağı aylık bağlama oranı, her bir üst gösterge için, 59,9 ilâ 50 arasında, gösterge arttıkça oranın azalması şeklinde dengeli olarak belirlenir.[30] Fakat bu oranlamanın her bir göstergeye göre nasıl belirleneceği kanunda açıkça ortaya konulmamıştır. Bu husus, 2011/58 sayılı genelgede[31] yukarıda açıklandığı şekilde, yükselen her bir gösterge rakamı için 0,001 azaltılarak belirleneceği belirtilmiştir. Ancak bu genelge ve eklerinin 2018/38 sayılı genelgeyle yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır.[32]
Yazarlar:
Prof. Dr. R. Cengiz Derdiman e posta: rderdiman@hukukiyaklasim.com
e-posta: iletisim@derdimanhukuk.com
Hukuki Yaklaşım sitesi e posta: iletisim@hukukiyaaklasim.com
Dikkat :
1-) Bu makalenin, yasalara uygun şekilde kaynak gösterilip atıf yapılarak kullanılması hariç, rızamız ve iznimiz alınmadan başka yerlerde yayımlanamayacağını ve kullanılamayacağını hatırlatmak isteriz. Bu hususta Yasal Uyarı sayfasını da kontrol edebilirsiniz.
2-) Bu makaleye atıf yapılması halinde:
R. Cengiz Derdiman-Emirhan Derdiman, “Yaşlılık Aylıklarının Hesaplaması (2000 Öncesi)”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..
Şeklinde kaynak gösterilmesi gerekmektedir.
3-) İznimiz ve rızamız alınması kaydıyla diğer kullanımlarda da mutlaka:
Kaynak: R. Cengiz Derdiman-Emirhan Derdiman, “Yaşlılık Aylıklarının Hesaplaması (2000 Öncesi)”, Hukuki Yaklaşım Sitesi, ……………. Erişim Tarihi: ../../20..
Şeklinde kaynak gösterilmelidir.
Dipnotlar
[1] TBMM sıra sayısı: 171, 2012 tarihli ve 6283 sayılı kanuna ilişkin tekliflerin genel gerekçeleri ve Türkiye Büyük Millet ilgili komisyonların raporları, https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss171.pdf , erişim tarihi: 09.04.2021, s. 5.
[2] Şimdiye kadar kaldırılan ve değiştirilen tüm hükümler için bakınız: Sosyal Sigortalar Kanununun Yürürlükten Kaldırılmış Hükümleri, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/5.5.506.pdf , erişim: 07.04.2021
[3] Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Esas: 2013/18786, Karar: 2014/23989, 17.11.2014. “Yaşlılık aylığı bağlanmasını isteyen sigortalıların, 4447 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan hizmetleri (de) eski sisteme, sonraki hizmetleri ise yeni sisteme göre hesaplanacaktır.” AYM-2001 (Anayasa Mahkemesi esas: 1999/42, Karar: 2001/41, 23.2.2001); Aynı yönde bakınız: KDK-2013 (Kamu Denetçiliği Kurumu, şikâyet no: 04.2013/119 Karar no: 2013/32, 04.10.2013).
[4] Bu husus, daha evvel emekli olup yaşlılık aylığı alanların kazanılmış haklarını ve haklı beklentilerini korumuş olmak anlamında isabetli görülmüştür: Güzel, Ali-Okur, Ali Rıza-Caniklioğlu, Nurşen, Sosyal Güvenlik Hukuku, 16. Baskı, Beta Yayınları, İstanbul, 2016, s. 545
[5] 4447 sayı kanunun 7. maddesi ile bu yöntem kaldırılmış ve 2000’den sonraki emekliliklerde daha farklı bir yöntem öngörmüştür. Anayasa Mahkemesinin bu kararına göre, “4447 sayılı Yasa’nın 7. maddesi, yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıların 1.1.2000 tarihinden sonraki hizmetleri için uygulanacaktır. AYM-2001. Bu konuda ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumunun 20/09/2013 tarihli 2101784640 sayılı yazısı için bakınız: KDK-2013.
Anayasa Mahkemesinin bu (AYM-2001) kararına göre “Önceki sistemde son 5 veya 10 yılın ortalamasının alınması, primlerin ilk yıllarda düşük son yıllarda da yüksek tutulması sonucunu doğurduğundan gerçek ücretler üzerinden prim yatırılmaması olanağı yaratılmakta idi. Yeni düzenlemenin ise, çalışma hayatının her döneminde ücretlerin doğru olarak beyan edilmesini sağlama amacına yönelik olduğu açıktır.”
[6] SSK’ya ek 16. madde olarak eklenen, 29/6/1978 tarih ve 2167 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi yaşlılık aylıklarının hesaplanmasında gösterge ve katsayı yöntemini getirmiştir. 11/12/1981 tarih ve 2564 ve 28/1/1983 tarih ve 2795 sayılı Kanunlarla, SSK’nın 61. maddesinde yer alan aylık hesaplama usulüne esas olmak üzere gösterge tablosu daha detaylı ve geniş olarak düzenlenmiştir. SSK’nın 29/4/1986 tarih ve 3279 sayılı Kanunla değişik ek 19. maddesinde gösterge tabloları 2’ye çıkarılmış ve daha genişletilmiştir.
[7] Ibid.
[8] Bu tablolar için bakınız: SGK- Genelge: 2018/38 (Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü 2018/38 sayılı genelge), s. 403 ve devamı.
[9] SGK- Genelge: 2018/38, Ibid., s. 171
[10] Emekli…, op. cit.
[11] 25 yılını doldurmuş (9000 gün prim ödemiş) birisinin bu şekilde aylık bağlama oranı % 75’e kadar çıkabilecektir. Üçışık, H. Fehim, Sosyal Güvenlik Hukuku, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2015, s. 213
[12] SGK- Genelge: 2018/38, op. cit., s. 171.
[13] SGK-Genelge 2011/58 (Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü 2018/38 sayılı genelge), s. 69.
[14] Üçışık, s. 216
[15] SGK- Genelge: 2018/38, op. cit., s. 171, 172.
[16] AYM-2001
[17] Ibid.
[18] Kamu Denetçiliği Kurumu kararı: şikayet no: 04.2013/119, karar no: 2013/32,, 04.10.2013
[19] SSK’da 29/6/1978 tarih ve 2167 sayılı kanunla yapılan değişiklikle ilk kez ek 16. madde ile gösterge ve katsayı sistemine geçilmiştir. Bu kanuna değiştirilmeden evvelki olan 61. madde, yaşlılık aylığının hesaplanmasında prim ödenen son 10 takvim yılının en fazla prim yatan 7 yılının ortalamasının % 50’nin yıllık yaşlılık aylığı olarak verileceğini hükme bağlamıştı. Bu durumda yıllık toplam miktarın 12’ye bölümü ile aylık yaşlılık aylığı bulunmaktaydı. 1969 tarih ve 1186 sayılı kanun ile bu ortalamalara esas alınacak yıllarda değişiklik olmuştu. Katsayı ve gösterge sistemi 1999 tarihli ve 4447 sayılı kanunla kaldırılana kadar uygulanmıştır.
[20] Bakınız: Tuncay, Can-Ekmekçi, Ömer, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, yenilenmiş 18. Baskı, Beta Yayınları, İstanbul, 2016; Alper, Yusuf, Türk Sosyal Güvenlik Sitemi, Sosyal Sigortalar Hukuku, Güncellenmiş 7. Baskı, Dora Yayınları, Bursa 2015, s. 294, 295; Sözer, Ali Nazım, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, 2. Baskı, Betan Yayınları, İstanbul,2015, s. 392; Güzel-Okur-Caniklioğlu, op. cit., s. 543.
[21] Tuncay-Ekmekçi, op. cit., s. 500
[22] “Davacının kuruma vermiş olduğu … tarihli dilekçe, açıkça aylık bağlanması isteğini içerdiğinden bu beyanın göz ardı edilip dilekçenin bilgi isteme başvurusu olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.” Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, , Esas: 2007/11287 Karar:. 2008/9225, 1.7.2008, bakınız: Ertan, Emre, “Yaşlılık Aylığı Bağlanması İstemi, Yazılı Başvuru Koşulu Ve Sigortalı Lehine Yorum İlkesi” Çalışma ve Toplum, sayı: 19, ss: 241-251, s. 241.
[23] Leena Maxin, Jürgen Deller, “Beschäftigung statt Ruhestand: Individuelles Erleben von Silver Work”, Comparative Population Studies – Zeitschrift für Bevölkerungswissenschaft Jg. 35, 4, 2010, ss: 767-800, s. 771.
[24] Bakınız: Anayasa Mahkemesi, esas: 2003/81, karar: 2007/50, 17.4.2007; Akgüner, Tayfun, Kamu Personel Yönetimi, 6. Basım, Der Yayınları, İstanbul, 2014, s. 318; Can – Ekmekçi, op. cit., s. 5; “Sozialrecht”, Rechtslexikon.net, http://www.rechtslexikon. net/d/sozialrecht/sozialrecht.htm, erişim tarihi: 24.03.2017
[25] Anayasa Mahkemesi, esas: 1976/ 36 ve karar: 1977/ 2, 25.1.1977
[26] Demirbilek, Sevda, “Yaşlılık ve Emeklilik İlişkisinin Sosyolojik Boyutu”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi Cilt 10, Sayı 1-2 yıl: 2007, ss: 131-145, s. 135, 136.
[27] Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas: 2015/14744 karar: 2015/22936, 17.12.2015
[28] Yargıtay-1977 (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, Esas:1977/1893, Karar:1977/7413, 02.12.1977)
[29] Aynı kanaat: Ertan, op. cit., s. 247; Yargıtay -1977, Ibid.,
[30] “Yaşlılık aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır.” SGK- Genelge: 2018/38 op. cit., s. 171.
[31] SGK-Genelge 2011/58, op. cit.
[32] SGK- Genelge: 2018/38 op. cit., s. 356.